KIRMIZI (SAMURAY)

Puzzledaki Eksik Parça

Gözlerimi ablamın yanında açtığıma inanamıyorum.Bunların hepsi bana düşman sanki.Herkesin kocası evlerine dönerek işinin başına geçmişti.Dolayısıyla evdeki tek kocalı annem ve bendik.Babamla annem artık randımanlı sevişemediğine göre,tek sevişken çift biz oluyorduk artık.Kıskançlar ne olacak!.Ablam gözlerini açınca pis pis bakmaya başladı.

"Yok sana seks filan .Azgın sapık.Anneme diyeceğim sizi" dedi ablam

"Hele bir de, bende seni yakaladığımı söylerim."

"Kalk kahvaltıyı hazırla.Gidene kadar bir bok yapamazsın"

Mutfağa gitmeden önce Ediz ile Hanazava'ya bakmak istedim.Yatakta beraber yatmışlardı.İkisi de mışıl mışıl uyuyordu.Hiç rahatsız etmeden mutfağa gidip, güzel bir kahvaltı hazırladım.İlk önce oğluşum geldi. Bıdış bıdış yürüyordu.Millet kalkmadan önce onun karnını bir güzel doyurdum.Yavaş yavaş herkes toplanmaya başlamıştı.Çocuklara ayrı, bize ayrı masa hazırlandı. Hanazava gözüme felaket yakışıklı görünüyordu.Sanırım dünkü tamamlanmamış sevişme beynime vuruyordu.Herkes oturunca bende onun yanına oturdum.Elini masa altından bacaklarımın arasına götürdü.İşkenceden başka bir şey değildi bu.O an babamın çayının bittiğini görüp kalktım.

"Çayını dökeyim mi baba?" Ablam hemen lafa girdi.

"Kalkmışken hepimize koy Bahar." Resmen imalara giriyordu gülerek. "Anne mutfaktan gece gürültü geliyordu.Sen mi kalktın ?"

"Yok kızım ne işim var mutfakta.Biri su içmeye kalkmıştır."

"Su mu içildi?Yoksa su mu döktüler bilemedim." Adi pislik nasıl sokuyor lafı.Hanazava ile birbirimize bakıyorduk.Birden lafa girip konuşmaya başladı.

"Herkes buradayken size bir şey söylemek istiyorum." Ne olduğunu çok merak ediyordum.'' Ben gitmeden bütün aile bir arada olsun diye, bir davet vermek istiyorum.Küçük bir şey olacak.Hep beraber güzel vakit geçirelim istedim. Yani bütün akrabalar,sevdiklerimiz filan.Eğer kabul ederseniz gerekli organizasyonu yaptıracağım.Ne dersiniz?

"Gerek yok ki oğlum, biz çağırırız akrabaları eve ,yani boşuna masraf yapmayın."

"Olur mu Annecim benimde hoşuma gidiyor aile ile bir şeyler yapmak.Biliyorsunuz pek sıcak ortamlarda bulunmadım.Hem buradaki dostlarımızda gelir.Lütfen beni kırmayın.Ben gerekli her şeyi halledeceğim.Siz sadece orada olun ve istediğinizi çağırın yeter."

Allah Allah niye böyle bir şey yapıyor ki?Ben burada itfaiye gibi geziyorum.O parti eylence peşinde.Hiç yarım bıraktığı işi tamamlamayı düşünmüyor pislik.Üstünü değiştirmek için odaya gittiği zaman bende arkasından gidip kapıyı kapattım.Ablamın da o arada holde dolandığına adım gibi emindim.O yüzden uzaktan uzağa konuşmaya başladım.Kendimi ateşe atmaya gerek yoktu ama üzerini umarsızca değiştirmesi beni baya zorluyordu.

"Aklından ne geçiyor senin?"

"Sevinirsin diye düşünmüştüm.Yani pazartesi gibi Japonya'da olmamız gerekiyor.Bende gitmeden böyle bir davet vereyim dedim."

"Hayır! yani tabi ki güzel düşünmüşsün de,ne bileyim garip geldi.Hem niye Pazartesi Japonya'da olmamız gerekiyor.Ben biraz daha kalmak istiyorum." Gömleğini iliklerken kaşlarını çatarak yüzüme baktı.

"Ben neredeysem sende oradasın.Kesinlikle burada kalamazsın.En azından şimdilik.Ayrıca ben biraz dışarı çıkarız diye düşünmüştüm.Yani Ediz kuzenleri ile baya iyi.Hani şu yarım kalan şehir turunu yaparız.Nasıl olur?"

"Yani olur da nere gitmek istiyorsun ki?" heyecan yapmıştım yine.

"Sen nere götürürsen.Belki ben seni bir yere götürürüm ne dersin?"