KADER....

9.8K 540 105
                                    

Saatler önce koklaya koklaya öpüp okşadığım bedeni yarı çıplak,çarşafa sarılmış bir şekilde yatağımda  18 yy' daki ressamların nü tabloları kadar güzel görünüyordu.Ayva göbeği ve iri kalçaları olmasına rağmen ona her dokunuşum da huzur buluyordu bedenim.Onu böyle karşımda izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlamadan kalbimin su gibi ona doğru aktığını fark ettim.Peki şimdi ne olacak? Diğer konuların önemi kalmamıştı artık benim nazarımda.Tek istediğim bundan sonraki zamanımdaki derin boşluğu onun doldurmasıydı.Ancak diğer bir  sorun ise onun bunu isteyip istemediğinden emin olamamam...

------

 Bu sefer yeşillikler içinde bir derenin kenarından balık tutuyordu benim yaşlı çekik.Ona doğru yürürken " Nasılda mutlu mesut uyuyorsun? Beni görmeyi beklemiyordun değil mi?.Sen mutlu olunca ortamda güzel oluyor" dedi arkasını dönmeden.Yavaşça etrafıma daha detaylı baktım.Cidden o kadar güzeldi ki hani kitaplarda bahsedilen cennetin tanımı kadar güzeldi manzara.

"Sanırım  ben kazandım değil mi?"dedim ukalaca..

"Aslında teorik olarak seni sevdiğini söylemedi ama sen pek bir çetin ceviz çıktın ve sen poponu devirip uyurken o seni düşünüyor hemden taa derinlerden."

"Cazibeme kimse dayanamaz? Biraz böbürlenmek hakkım değil mi?Sonuçta bu duruma gelmek için baya rezillik çektim" yanına çömelerek rengarenk akan suda yüzen balıkları izlemeye başladım o balık tutmaya çalışırken.

"O kadar balık arasından neden  senin oltana bir şey takılmıyor.Su yerine balık akıyor diyebilirim? Bence bu olayda başarısızsın" Oltayı yavaşça çekerek yanına koydu.

"Bu balıklar senin kısmetin o yüzden benim oltama gelmezler." balıklara bakarak iç çekti ve devam etti "Hayatta değiştiremeyeceğin bazı şeyler vardır.Bunlardan biride kaderine yazılmış şeyler,mesela evlilik gibi?"

"Ne demek bu şimdi?"

"İkinci bir şans neden verildi sana biliyor musun? Her karşılaştığın problemde hep severek evlenseydim bunlar başıma gelmeyecekti diye şikayet edip durdun.O kadar önemli olay arasında senin bu yakarışların bizi bile bezdirdi artık."

"O kadar  kötümüydü?"yaptıklarımdan utanmıştım biraz.

"Hemde nasıl, artık kimsenin senin aşk şikayetlerini duymaya tahammülü yoktu.Ama gördüğün gibi severek evlenseydin bile başına gelen şeyler değişmeyecek.Çünkü o çekik senin kaderinde var.Bunu o aklına soksan çok iyi olur" Tam ayağa kalkıp gidiyorken kolundan tutarak onu durdurdum.

"Dur biraz, bu ne demek oluyor? Hani beni severse her şey istediğim gibi olacaktı?"

"Yapman gereken tek şey elindekilerle mutlu olman, bu sefer güven bana,senin ne kadar iyi biri olduğunu biliyorum ve doğru kararı vereceğine eminim." Elimi sıkıca tutarak "Onun elini de aynı böyle sıkıca tut ve sakın bırakma ,sana ihtiyacı var" dedikten sonra ortadan kayboldu..Neydi bu şimdi? ne demek oluyordu? İyice kafayı yemeye başladım sanırım.

-------------

Kafamın içinde çalan çanlar bir yana dursun sanki gözlerimi açınca olduğum yerde bayılacak gibi hissediyordum kendimi.Resmen üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi çok derin bir uykundan uyanmaya çalışıyordum yatağın ortasında.Ediz bağırarak üzerime doğru atlayınca neye uğradığımı şaşırmıştım.

"Anneee! uyan artık"

"Ediz,aşkım "onu öylece karşımda görünce boynuna sarılarak kolunu,yanaklarını,gözlerini ıslak ıslak içime çeke çeke öptüm. Rabbim kimseyi evladı ile sınamasın,hayatımın geri kalanında onsuz olabileceğimi düşündükçe gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum.Ne yapıyorsam onun içindi hep, bir gülüşüne bütün ömrümü feda edebilirdim.

KIRMIZI (SAMURAY)Where stories live. Discover now