Bırak Beni...

44.5K 1.2K 97
                                    

BÖLÜM 4

Bu olayın üzerinden 5 hafta geçmişti. Babasının sağlığını sormak için attığım mesaja bile okuyup cevap vermeye tenezzül etmemişti kendileri. Belki de böylesi daha hayırlı olmuştu benim için diyerek kendimi avutsam da yaşadıklarımız aklımdan çıkmıyordu bir türlü. Çevirilerime odaklanmalıydım artık kafayı Mert'e taktığım için işler elimde patlamıştı. Kıçıma motor takmış gibi elimdeki çevirileri yetiştirmeye çalışıyordum. İşleri geciktirdiğim için paramı da alamıyordum ve parasızlıktan mutfaktaki böcekler bile açlıktan ölecekti. Silkelenip kendime gelmeliydim artık. O kimdi ki kafamı bu kadar meşgul edebiliyordu? Olay sadece mutfakla bitse iyi, ev de rezalet durumdaydı. Annem şu halimi görse kesin bana "Mahanur" derdi. Mahanur, bizim köydeki bir kadın, ben hiç görmedim ama efsaneye göre çok pismiş, bende ailenin en pisi olarak ''mahanur'' ismini aldım. Annem haksız da değildi bu konuda ama onun kadar da kendimi pis görmüyordum. Yok efendim komşu Halime teyzenin kızı bir çamaşır asarmış, inci gibi dizermiş ipe, her hafta sonu annesine cam kapı silermiş. Anlatır da anlatırdı bana. Tek anlamadığı anlattığı bu şeylerin benim fıtratımda olmayışıydı. Kendine göre haksız da değildi ama, körün kör alıcısı vardır kelimesini hep kendime çok yakıştırmışımdır. Beni de bir enayinin alma ihtimali oldukça yüksekti bu devirde , yada evinde hizmetçisi olan zengin birini bulmam gerekiyordu ama onunda beni gelip alacağına emin değildim tabi.. Elimdeki tek zengin potansiyeli de uçup gitmişti nede olsa. Öküzün trene baktığı gibi baka kaldım arkasından. Aslında bir de Doktor Gökhan vardı aklımda ama aramaya cesaret edemiyordum. Ne diyecektim ki elin adamına? Yoldan gönüllü çıkmış kızlar gibi olurdum. Kendimi o kadar saklamışken, sevene gitmesi en mantıklıydı toprak olmadan.

Hava çok güzeldi bugün sonbahara girmeye başlamıştık. Yazın o dehşet sıcağından sonra bu havalar İstanbul için inanılmaz bir fırsattı ve biz kadın milleti kendimize bu fırsatı para harcayarak değerlendirirdik. Ödemelerimi alınca benim de harcama zamanım gelmişti. Öncelikle milattan kalma telefonumu değiştirmeliydim. Aslında uzun zamandır aklımda ama hep bir neden çıktığı için erteledikçe ertelemiştim. Birde bir huyum var, bozulmadan, kırılmadan değiştirmezdim hiçbir şeyimi. Ulus olarak 3G ye geçmişken bile ben tuşlu telefon kullanıyordum. Teknoloji mağazalarında artık çok seçenek vardı ve koca mağazada bana da uyan bir tane olurdu herhalde. En yakın alışveriş merkezine doğru yola koyuldum. Mağazadan içeri girince birden gözüm korkmuştu. Koca bir stand telefon doluydu. Tek tek bakmama rağmen çekirdek, hız, işlemci ne demek anlamaya çalışsam da işin içinden çıkamamıştım. Daha fazla kafamı karıştırmamak adına boşta gördüğüm ilk satıcının yanına gittim ve "Pardon. Merhaba ,ben yeni bir telefon almak istiyorum" telefonların yanına yürüyerek "Aklınızda bir telefon var mı?" Bilgisiz olduğum için "Çok pahalı olmasın ama işimi de görsün.Yani minimum fiyat, maksimum fayda olayı, bilmem anlatabildim mi?" Adam baya cimri olduğumu düşünmüş olmalı ki ''Minimum fiyat ne kadar hanımefendi?'' diye sordu.

"700-900 arası yeterli olur. Çokta dandik bir şey olmasın."

"Anladım, o zaman size bu telefonu öneririm , oldukça iyi yorumlar var. Fiyatta uygun 850 tl, İşinizi görür bu telefon. İnternet paketiniz yoksa ,telefoncudan bir paket alın, orada da yüklerler zaten istediğiniz programları." Tereddütsüz almıştım telefonu oldukça uygundu fiyatı.

''Çok teşekkürler". Kendime böyle pahalı hediyeler aldıkça hep mutlu olurdum. Çalışıyorum alıyorum diyordum kendi kendime ama işte o parayı kazanırken de bir yerlerim çatlıyordu. Sonraki hedef telefon paketini değiştirmekti. Alışveriş merkezindeki kendi telefon bayime girerek müşteri hizmetlerindeki kadından yardım istedim.

"Selamlar ben net paketi almak istiyorum. Bir de rica etsem program yüklemeyi gösterebilir misiniz? İlk akıllı telefonum da" Kız biraz şaşırmış olmak ile beraber benim salak olduğumu düşünse de ''Peki hemen halledelim. Siz bana e mail adresinizi verirseniz yeterli olur." dedi. Mailimi ve şifreyi bana uzattığı kağıda yazarak verdim" Biraz bekleyin siz." dedi. Birkaç dakika sonra da yanıma geldi

KIRMIZI (SAMURAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin