Hastanenin camından gökyüzündeki kararmış bulutlara bakarak yaptığım pisliği nasıl temizleyeceğim diye düşünüyordum.Oğlumun ve Bahar'ın hava alanından beni yolcu ederken yüzlerindeki son ifade geliyordu gözümün önüne.
"Doktor geliyor"dedi Nadya .Doktorun koridordan gelen topuklu ayakkabılarının sesi yükseldikçe hayatımın içine ettiğim gerçeği içimi daha çok acıtıyordu.
"Merhabalar bayan Koliçev odaya geçelim isterseniz?"Kadın kendinden emin bir şekilde koltuğuna geçti ve evrakları çıkarttı.
"Bay" dedi doktor hanım kendimi tanıtmam için
"Hanazava Takahashi"dedim lafını keserek.
"Nadya hanım 5 aydır benim hastam, oldukça zor zamanlar geçirdi ve halada geçirmeye devam ediyor.Sizi burada, onun yanında görmek beni mutlu etti açıkçası."Elindeki zarfın içinden kağıtları çıkartarak bana uzattı.
"Burada gördüğünüz üzere babalık oranınız küçük kızımız ile yüzde 99 uymaktadır." Nadya'nın bana yalan söyleyeceğini düşünmemiştim buna rağmen bu test için ısrar eden Nadya olmuştu.Doktorun bunu yeniden teyit etmesi ile bir kez daha kanımın damarlarımdan çekildiğini hissettim.Uzun bir müddet elimdeki kağıtların üzerinde yazılı iki 9 rakamına baktım.
"Çocuğun durumu nasıl şu an?"
"Çocuk gayet sağlıklı, ama annenin söylemediği bir şey var sanırım size" ikimizde Nadya'nın yüzüne bakmıştık.
"Siz anlatın doktor hanım"dedi Nadya
"Bayan Koliçev'in hamilelik sonrası gelmiş olduğu genel kontrolde göğüsünde kötü huylu kitleye rastladık."
"Nasıl yanı kanser misin?"
"Evet ,bunu iki ay önce fark ettim yani duş sırasında fark etmiştim ama süt ile alakalı olduğunu düşündüm .Doktor hanım tedbirli olmak için yinede ultrasyona alınca anladık."dedi Nadya,gözlerinden korktuğu çok belliydi.
"Peki durum ne kadar ciddi doktor hanım? Yani ameliyatla hemen hallolabilecek bir şey sanırım değil mi"Telaşlanmıştım artık.
"Aslında o kadar basit bir durum değil ,biraz hızlı yayılmış bir kitle , doğum sonuna kadar ilaç ile biraz daha ağırdan alabiliriz ,ama bununda çocukta bazı riskleri olma ihtimalinden dolayı Bayan Koliçev kabul etmedi.Şu an ameliyat olmasın da ise erken doğum riski var."
"Peki yapılabilecek en mantıklı şey nedir?"
"Bizim için en mantıklısı bebeğin 38. haftayı doldurdurması,daha sonra da sezeryan ile doğumun gerçekleşmesi olduğunu düşünüyoruz."
"Diğer ameliyat ne zaman olacak."
"Aslında ikisini de aynı anda yapacağız vakit kaybetmeyi düşünmüyoruz"
"Anladım çok teşekkür ederim doktor hanım"
Odadan çıkınca aslında çok sinirliydim ama gözlerinden yaş aktığını görünce hiçbir şey söylemek istemedim.Onu ilk kez ağlarken görüyordum.Bu güne kadar istediğini alan ve kendinden emin bir duruşu vardı hep.
"Şu karşıdaki bankta oturabilir miyiz biraz?"dedi Nadya
"Yağmur yağabilir ,kapalı bir yere gidelim" arabasına binerek beni takip etti.Hastanenin yakınlarındaki caffelerden birinine girerek, cam kenarındaki masalardan birine oturduk.Dışarıdaki yağmur iyice hızlanmış ,sert bir şekilde camlara vurarak ses çıkartıyordu.Ani bir şekilde yağmura yakalananlar ise buldukları saçakların altına girerek, yağmurun dinmesini bekliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI (SAMURAY)
HumorTürk işi Japon işi,bunu yapan 3 kişi .... "Düştüğüm duruma bak, sevmediğim bir erkekle evleniyorum ve iki erkek beni seviyor, ama ben birini seviyorum ve hepsi benim düğünümde. Orospuluğun kitabını yazmak için genel eve gitmeye ne hace...
