Olduğu Kadar Olmadı Kader..

6.2K 480 118
                                    

Bakalım buna ne diyeceksiniz. Biraz radikal bir karar oldu ama  hayırlısı diyelim ve tepkileri bekleyelim...bu arada yorumlar icin cok tsk ederim herkese...

Gittiklerinden beri gözümün yaşı dinmemişti.Neler olduğunu bildiğim halde telefonun çalıp   doğdu kelimesini duymak istemediğim için  telefonun sesini kapatarak  uykum gelsin diye her yolu denemiştim ama insanın teninin sızlaması için  bıçakla kesilmesine gerek kalmadan bütün vücudumda acı hissederken gözlerime uyku girmiyordu.Tek yapabildiğim Allah'a yalvarmaktı beni bu acıdan kurtarması için.İçinde olduğum bu duruma gelmek için ne kadar çabalamış olmalıydım acaba? Ben ona olan sevgimi ispatlamak için yıllarca onsuz kalmayı göze almışken, ben yokken o nasıl başkasına dokunabilmişti.Aklıma geldikçe bile midem bulanıyordu.Bu seçimi yapmak benim için çok zordu ama aksini yaparsam da kendimi bir zavallı gibi hissedecektim.Bu durumlara gelmemiz birazda benim inadım yüzünden olmuştu ,evliliğimize sırf başkalarının düşüncesini önemseyerek başladığımız içindi bütün bu olanlar. Severek evlenseydik  ne olurdu diye düşünmeden edemiyordum.O zaman belki ikimizde birbirimize karşı  daha farklı davranırdık diye hissediyorum hep.Keşke bir şansım daha olsaydı her şey için.Ondan ayrılmak çok zor olacaktı benim için ve bir daha başka bir erkeğe güvene bileceğime kesinlikle inanmıyordum.Başım bu düşünceler ile  çatlamak üzereyken  sakinleştirici bir şeyler bulmak için mutfağa inmeye karar verdim.Merdivenlerden inerken hole doğru süzülen ışığı görebiliyordum.Bu saatte mutfağın ışığı hala açıktı.Kapıdan sessizce içeri doğru baktığımda Makino'nun hala mutfağı toplamak ile uğraştığını gördüm.

"Yatıp dinlenmeni söylemiştim sana.Bu saate kadar etrafımı toparlıyordun?"

"Sabah toplamak daha zor olacaktı Hanımefendi bitirdim zaten "

"Yarın biraz geç kalk o zaman."

"Siz neden uyumadınız? Bir şey mi lazım?" Mutfak adasının kenarındaki uzun bar sandalyelerinden birine oturarak "Aslında beni sakinleştirecek bir şeylere ihtiyacım var uyumak için"

"Sizin durumunuzdaki biri için bence çok iyi idare ediyorsunuz  Hanımefendi." Yaşadıklarımı canlı canlı gördüğü için benim için üzülüyordu sanırım. "Sizin için bir şeyler yapabilirim sanırım" Dolaplardan kavanozları çıkartırken "Bilemiyorum Makino bazen acaba demeden edemiyorum. Kader'e inanır mısın?" 

"Ayrı dinlerden olsak bile aynı Tanrıya inanıyoruz ve onun bu dünyada yapamayacağı şey yoktur. Yeter ki bütün kalbimizle isteyelim." Kaynattığı suyu ince porselen demliğe dökerek ağzını kapattı ve tepsiye koyarak yanıma getirdi. "Dinlemesi için biraz bekleyelim"

"Bu nedir?"

"Bu büyük annemin tarifi olan bir çay,adına mucize derdi.Neden mucize dediğini hala bilmiyorum ama ben rahatlamak için içerdim"

"Mucize demek." ince  su yeşili kaseye doldurduğum çayın rengi kan Kırmızısı rengindeydi.Bir yudum alarak "Hım,çok acı bir tadı var" yüzümün  şekli  değişmişti ."Ne var bunun içinde böyle" gülerek "Bu bir aile sırrı, bilinen tatların yanında benim geldiğim yerde yetişen özel bir ot var" 

"Ölmeyeceğime eminsin değil mi?"

" Büyük annem -bu çayı içtikten sonra dilediğin şeylere dikkat etmelisin- demişti.Ölüm dilemediğiniz sürece bir sorun olmaz diye düşünüyorum" dedi gülerek.Çayı sonuna kadar içmeye bile kalmadan gözlerime ağırlık çökmeye başlamıştı "Sanırım uykum geldi Makino yatsam iyi olacak"

"İyi geceler hanım efendi.Uyumadan önce dilek tutmayı unutmayın" ben giderken arkamdan gelen sesi dudaklarımın birazda olsa iki yana esnemesine neden olmuştu.Dilerim tabi ki sanki her şey başa dönecek ve ben Hanazava ile yeninde başlayacağım.  Burada bu tarz batıl şeyler çok rağbet görüyordu.Bizdeki hoca büyü işleri gibi bir sürü şarlatan vardı ama daha çok inanış nedenleri tarihlerindeki yazılı efsaneleriydi. Merdivenleri çıkarken bile zorlanıyordum.Elimle duvardan destek alarak odaya  kadar kendimi zor attım.Yatağa uzanıp yorganın altına girince içimde garip bir üşüme hissetmeye başlamıştım.Yorganın altından açık olan camdan dışarıya baktığımda ağaç dalları esen rüzgardan neredeyse yere değecekti.Yağmurun şiddeti arttıkça beraberin de   şimşekleri de getirmişti geceye ama dışarıda kıyamet kopmasına rağmen ben hiç olmadığım kadar  huzurlu hissediyordum kendimi....

KIRMIZI (SAMURAY)Where stories live. Discover now