1.Bölüm

16.3K 335 22
                                    



"Dolunay bavuluna kışlık kıyafetler koydun mu? 1 ay sonra kış geliyor hasta olursun."

Sıkıntıyla ofladım.

"Aldım anne kaç kere daha söyleyeceksin"

Kafama yediğim terlikle çığlık attım.

"Anne koskoca binbaşısın çocuğuna terlik atıyorsun Allah aşkına"

Annem kaşlarını çatarak yüzüme baktı.Böyle yapınca korkutucu oluyordu.Annem ciddi bir insandı her zaman otoritesini düzgün tutardı.Benim idolümdü.

"Dolunay Yıldırım!"

Direk hazır ola geçtim.

"Dolunay YILDIRIM İzmir,Emret komutanım"

Annemin küçükken öğrettiği şeyler arasındaydı.Asker çocuğuysanız hele ki psikopat bir anneniz varsa maalesef bu durumlara alıştım.

Duruşunu bozarak gülerek sarıldı.

"Kendine orada dikkat et olur mu meleğim?Aklım sen de kalmasın zaten tayinimi verdim en geç bir aya yanındayım."

Gülümsedim.

"İyi ki annemsin."

Yanaklarını sulu sulu öptüm.Hiç hoşlanmazdı.

Sinirle soluk verdi

"Hadi hadi uçağın kalkmasına az kaldı çıkalım."

Üniversiteyi Ankara'da kazanmıştım.Normalde geçen sene gitmem gerekirken annemin işleri yüzünden buraya geçiş yaptırmıştı.

Hemşirelik 2.sınıfa geçmiştim.Küçüklük hayalimdi hemşire olmak.Asaf abimle doktorculuk oynardık.O doktor olurdu beni de hasta yapardı.Sinirlenir ben de hemşire olmak istiyorum derdim.Sonra o doktor ben hemşire oyuncak bebeklerimi ameliyat ederdik.

Asaf abim şu hayatta annemden sonra beni koruyup kollayan ikinci kişiydi.Şu an Ankara'da 26 yaşında taş gibi doktordu.Annemin içi rahattı onun yanında olacağım için.

Havaalanına gelince anneme doya doya sarılıp veda etmiştim.Şu an uçağım iniş yapıyordu.

Uçaktan indikten sonra taksi çağırmak için hareket edecektim ki.Biriyle çarpıştım.

"Yuh be taştan mı yapıldın anasını satayım"
Diyerek kafamı tuttum.Resmen beyin sarsıntısı yaşıyordum.

Geri çekilip karşımdaki taşa baktım

"Anan doğururken zorlandı mı?"

Kaşlarını çatarak yüzüme baktı

"Ne diyorsun?"

Ah sesine düştüm sanırım.Hiç erkek görmemiş gibi davranıyordum.Ama karşımdakini siz de görseniz dibiniz düşerdi.

"Diyorum ki taş gibi çocuksun annen taş doğururken zorlanmıştır."

Gözleri sinirden seğirmeye başladı.Sırıttım.

"Ağzının suyunu sil önce ve benimle doğru konuş."

Daha çok sırıttım.Saçlarımı arkama atıp kulağına yaklaştım.

"Seni daha fazla izlemek isterdim ancak işlerim var.Tekrar karşılaşalım." Diye fısıldadım.

Nefesim boynuna çarpınca irkildi.

"Tövbe tövbe akıllısı beni bulmaz."

Son bir kez gülümseyerek oradan ayrıldım.Biraz şıp sevdi olabilirim.Şu ülkede yakışıklı nüfusu azdı.Ay da yılda bir görüyordum yakışıklı kaçırır mıyım hiç?

Evettt bu kurguyu yayınlamak için heyecanlıyım.Sizin de seveceğinizi umuyorum

Dolunay YILDIRIM-20
Asena YILDIRIM-42 (ANNESİ)

Şimdilik karakterlerimiz bu kadarr

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin