14.Bölüm

4.1K 128 1
                                    


Geçmiş

Halit bulunduğu mağaraya son kez bakıp çıktı.Görevini bitirmek için son hamlesini yapması gerekiyordu.

Temkinli bir şekilde yürüyüp terroristlerin bulunduğu kampa geldi.Birkaç aydır burda Kod adı:Bela'nın gözüne girmeyi başarmış güvenini kazanmıştı.

Bu birkaç ayda yapacakları birçok suikaste engel olmuştu.

İlerleyip Bela'nın olduğu mağaraya girdi.Girdiği an kafasına tutulan silahla olduğu yerde kaldı.

Karşısında kendine bakıp sırıtan Bela'ya baktı.Kendi yaşlarında iğrenç pisliğin tekiydi.

"Vay vay Üsteğmen Halit Öztürk.Bizi biraz hafife almışsın sen.Ortaya çıkmayacak mı sandın hainliğin."

Halit sert bakışlarla onu dinliyordu.İnkar etmedi.

"Hain olan ben değil sizin gibi olan orospu çocukları.Küçük beyninizle Türk Cumhuriyetini yıkmaya çalışıyorsunuz.Ama gücünüz yetmez bu vatan bölünmez."

Sözlerinin ardından silah tutan adamı çevirip tekme attı.Elinden silahı alıp onlara doğrulttu.

Tam konuşacağı sırada kafasına gelen darbeyle yığıldı.

Bela sinirle çevresindekilere gürledi.
"Götürün içeriye bağlayın şunu."

***

Saatler geçmiş Halit uyanmıştı.Saatlerdir gördüğü işkencelere rağmen sesini çıkarmamıştı.

Bela her gelişinde ondan bilgi isteyip vermediğinde daha beter işkenler ediyordu.

Halit tek başına acılar içinde duruyordu.Gelen ayak sesleriyle kafasını kaldırdı.

Gördüğü yeşil gözlerle irkildi.Sonra kaşlarını çattı.

Karşısında peçe takmış cinsiyeti belli olmayan bir terörist vardı.

Hızlı adımlarla yanına geldi.

"Şimdi beni dinliyorsun-"

Duyduğu sesle sözünü kesti

"Hiç boşuna kendini yorma hiçbir şey söylemeyeceğim.Siz burda it gibi yalvarıp duracaksınız."

Karşısındaki yaklaşıp elini kaldırınca gelen darbeye hazırlıkla bekledi.

Yanağını okşayan elle afalladı.

"Biraz derin kesilmiş muhtemelen iz kalacak.Ama çok kaliteli bir ilacım var onu kullanırsan çok fazla iz kalmaz."

"Ne saçmalıyorsun be kadın.Amacın ne senin?Kimsin?"

"Yarım saat sonra geleceğim ve burdan çıkacağız hazırlıklı ol."

Halit'in bağlı olduğu zincirleri açıp gevşetti.

"Kimseye bir şey çakma.Hadi eyvallah."

Giden kadın arkasından şokla baktı.O kadınsı sesi bir daha asla unutmayacağını biliyordu.

***
Şimdi

Ufuk bana yardım etmiş babam hakkında birçok bilgiyi elime ulaştırmıştı.

Halit Öztürk'ün mükemmel bir meslek hayatı vardı.Çok fazla görevlere çıkmış hatta bazı görevlerinde ağır yaralandığı olmuş.

Annemle bi görev esnasında tanışmışlar.Bu oldukça bir o kadar korkutucu bir o kadar muazzam bir tanışma hikayesiydi.

Annemle tanıştıktan sonraki dönem aynı askeriyede hatta aynı timde bulunmuşlar.

Ve şimdi yakından babamı tanıma zamanı gelmişti.

Düşüncelerimi telefondan gelen 2 mesaj sesi böldü.

Bilinmeyen Numara:
Bazı çiçekler öyle güzeldir ki dalından koparmaya korkarsın.Kendin büyütmek istersin.Sonra bir rüzgar eser alır çiçeği götürür.Ama ben bana ait olanı eninde sonunda alırım.(19.08)

Dikkat et küçük,fırtına seni ezip geçmesin.(19.09)

Evett giriş olayları yavaş yavaş bitiyor asıl olaya birkaç bölümden sonra gireceğiz.Ya da kim bilir?🤭😈

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin