28.Bölüm

2.3K 94 11
                                    


Hamile mi? Şoke olmuştum.Bu nasıl olurdu anlamıyorum.Olmamalıydı.

Bir bebek,karnımda büyüyüp gelişecek bir bebek.Düşüncesi tüylerimi diken diken yaptı.Ben daha 20 yaşındaydım kesinlikle beklenmedik bir bebeğe hazır değildim.Ne yaparım bilmiyorum.

Kızlar annelerin kaderini yaşar derler.Babasız bir çocuk büyütmek hayatımda yapacağım son şeydi.Kendi tattığım babasızlığı çocuğuma yaşatamazdım buna hakkım yoktu.

Derin bir nefes aldım.Anlık aldığım karar acımasız olsa da zorundaydım.

"Aldırmak istiyorum."

Sarp Hoca'nın gülen yüzü donmuş yüzüme bakıyordu.Boğazını temizledi.

"Sanırım beklenmedik bir bebekti.Babasına haber vermelisin buna hakkı var."

Babası ha daha ben bile bilmiyordum ki babası kim.Sinirle gözlerimi yumdum kendime lanet getirdim.Sorumsuz düşüncesiz davranmış yaptığım şeyin bedelini ödüyordum

2 Ay Önce

Dolunay bugün diğer günlere göre çok mutsuzdu.En mutlu olduğu gün olması gerekiyordu.Bugün onun doğum günüydü.Eğlenmesi kahkahalarla gülmesi gerekiyordu.

O hiçbir doğum gününden hoşlanmazdı.Babasının olmadığı bir doğum günü istemiyordu.Bugün onun günüydü ve düşünmeden bir şeyler yapmak istiyordu.

Annesine arkadaşlarıyla takılacağını söylemiş ama tek başına takılmayı tercih etmişti.Oldukça kalabalık,her telden insanın bulunduğu bir barda oturmuş içiyordu.2.bardağının sonuna gelirken yanına bir adam oturdu.İstemeden onu incelemeye başladı.Görüntüsü çok net olmasada görüyordu.

Yanındaki adamı inceledi.Siyah düz bir tişört ve kot pantolon giymişti.Saçları siyah teni beyazdı.Siması kalıcı bir sima değildi.Bir daha görüp hatırlayacağını düşünmüyordu.

Bakışları adamın boynuna takıldı.Normal biri görse kolye diyip geçeceği ama Dolunay'ın gördüğü asker künyesi vardı.Aklına gelenlerle kahkaha attı.

Yanındaki adam dönüp kendi kendine kahkaha atan kadına baktı.Deli olduğunu düşündü.

"Ooo Asker Bey napıyorsunuz burda? Yoksa canınız taze kan mı çekti."

Söylediklerinden sonra duraklamış aklına gelen şarkıyı mırıldanmaya başlamıştı.

"O şimdi asker canı neler ister.Uykuda mevlam beni ona göster nınını nınını-."

Adam şarkı söyleyen kadına tahammül edemeyecek eliyle ağzını kapattı kadının.

Ağzına kapatılan elle kocaman gözlerini açıp adama baktı.

"Yoo olono cokor mosonoz oskor boycoğom."

Adam elini kadının ağzından çekmesiyle kadının konuşmasına izin vermeden konuştu.

"Gördüğüm kadarıyla tek başınasın telefonunu ver abin ya da babanı arayayım."

Daha hiçbir şey demeden karşındaki kadın hüngür hüngür ağlamaya başladı.

"Benim babam yok ki."

Adam içinden kendine sövmüş ağlattığı kadını nasıl susturacağını düşünüyordu.

"Tamam tamam ağlama ben seni evine götüreceğim tamam mı?"

Kadından bir cevap beklesede o ağlamaya devam ediyordu.Aslında hiçbir zaman yapmacağını şeyi yapıp kalkıp kadına sarıldı.
Sırtını sıvazlayıp "şşş tamam ağlama geçti."

Kadının ağlaması iç çekişlere dönünce mayıştığını gördü.Bu kadını burda bırakamazdı.Kurtlar sofrasıydı burası.

Ani kararla kadını kucağına alıp hesabı ödeyip mekandan ayrıldı.Arabasına kadını bindirip kendisi şoför koltuğuna geçti.

Bu şehire daha bugün adım atmıştı yanındaki kadının adresini bilmiyordu ve de onu götürecek bir evi yoktu.Henüz bugün geldiği için ev işini halledememişti.Kaldığı otele sürdü.

Otele gelip kadını tekrar kucaklayıp odasına götürdü.Kadını yatağa bırakıp geri çekilecekken kadının elini tutmasıyla duraksadı.

Dönüp kadına baktı.Beklediği şey saf bakışlardı ancak gördüğü bakışlar pek de masum değildi.

"Gitme."
Adam daha ne olduğunu anlamadan kadın onu yatağa çekip oturmasını sağladı.
Hızla adamın kucağına oturdu.

"Napı-" adam tam soru soracakken dudağına yapışan dudaklarla susmak zorunda kaldı.İlk şaşkınlıktan tepki veremesede hızla kadını yatağa savurdu.

"Naptığını sanıyorsun be kadın."

Dolunay sarhoşluğun vermiş olduğu cesaretle rahat davranıyordu.Libidosu yüksek bir kadındı ve içtiğinde kendine karşı koyamıyordu.Yatağın üstünde emekleyerek adama ulaştı.

"Bugün benim doğum günüm eğlenmem gerek değil mi? Ağlamak değil."

Sözlerinin ardından elini adamın bacağında dolaştırdı.Elini yukarıya çıkarıp adamın erkekliğini sıktı.

Karşısındaki kadının yaptıklarına tepki vermekte zorlanıyordu.Kendine küfür edip kadının elini tutup kaldırdı.

"Sarhoş bir kadından faydalanacak kadar adi değilim.Yat uyu sabah gidersin evine."

Dolunay kaşlarını çatıp dudaklarını büzdü.
"Ama ben sarhoş değilim ki ne kadar ayık olduğumu görmüyor musun?"

Bi anda ayağa kalkıp yatakta oturan adamın karşısına geçti.Üzerindeki saten elbisenin fermanı açıp üstünden sıyırdı.Ayaklarına düşen elbiseyi kenarını itti.Üstünde sadece iç çamaşırı vardı.Elbise yüzünden sütyen takmamıştı.

Adam gözü önüne serilen manzarayla derince yutkundu.İstemeseden gözleriyle kadını süzdü.Bembeyaz teni öylesine kışkırtıcı görünüyordu ki alt tarafının sızladığını hissetti.Kafasını sallayıp ayağa kalktı tam gidecekken kadın dolanıp hızla önüne geçti.

Elini kaldırıp adamın göğsüne koyup okşamaya başladı.İhtiyaçla adamın gözlerinin içine baktı.

"Beni reddetme pişman olacağın bir şey yok.Rahat ol."

Adamın kafası karıştıkça karışıyordu.İçindeki ses yanlış yapacağını söylüyordu ama kendisine engel olmakta zorlanıyordu.

Her şeyden önce bu kadının bedeninden çok yaydığı enerji dikkatini çekmişti.İstemeden ona yakın olmak istiyor kollarıyla sarmak istiyordu.

Bu gece iki gençte kendini gecenin kollarına bıraktı.Bu gecenin onları birbirine bağlayacağını bilmeden.

Dolunay sabah uyandığında başı çatlayacak gibiydi.Gözlerini açıp etrafa baktı.Nedem bu yabancı yerde olduğunu anlamadı.Üstünü çıplak görmesiyle o an ne olduğunu anladı.Kendine kızmaya başladı.

Kafasını yanına çevirip baktığında bomboş olduğunu gördü.Aptal ucuz bir otelde ucuz bir kadını oynamıştı.Komidinin üstünde gördüğü künyeyi eline aldı.A.K yazıyordu.

Sarhoş olduğunun sabahı hiçbir zaman geceyi hatırlamazdı.Ve şimdi bunun zararını görüyordu.

Adam gitmişti ve kadına kendinden bir parça bırakmıştı.Ve kadının hatrında sadece kara gözler kalmıştı.

Evett geçmişi yazdım ve nasıl hamile kaldığını yeterince açıkladığımı düşünüyorum 😹 :)

Sizce birlikte olduğu adam kim?

Bebeği aldıracak mı?

Woahh bu arada en uzun bölümü yazmış bulunmaktayım.
3.kişi ağzından yazmak daha kolaymış onu anladım.

DOLUNAYWhere stories live. Discover now