DOLUNAY

16.Bölüm

Okullar başlayalı 1 haftayı geçmişti.Okulda genellikle Rüzgar ve arkadaşlarıyla takılıyordum.

Annemgille hala görüşmüyordum.Bu olanları sindirmek kolay değildi.Ancak babamı  sonsuza kadar yok sayamazdım.

Zaten tanımak istiyorum bu yüzden mükemmel bir planım var.Binbir türlü oyunlarla kendimi askeriyeye temizlik görevlisi olarak aldırtmıştım.Kabul edilme durumum biraz karışıktı ama yardım almıştım.

Üstümde uzun etek,bluz vardı.Saçlarım siyah peruktu.Biraz 40-50 yaşlarında kadın imajı çizmiştim.Dikkat çekmemek için biraz eski moda kıyafetler giymek istedim.

Temizlik odasından malzemeleri alıp koridora çıktım.Koridorda tek tük askerler dolaşıyordu.Dikkat çekmemek için yeri paspaslamaya başladım.

Koridor boyu ilerleyip Halit Öztürk'ün yani babamın kapının ordaki koridoru temizlemeye başladım.İlerde konuşan bir grup askere kulak kabarttım.

"Oğlum Albay bizi kesin haşlayacak ne yapıcaz lan."

Sarışın genç adam karşısında iki arkadaşına söyleniyordu.Diğeri cevap verdi.

"Halit komutanımdan ciddi anlamda tırsıyorum.Çok ciddi adam sağı solu belli olmuyor."

"Bildiğim kadarıyla gençliğinde KURT timinin komutanıymış."

Diğerleri şaşkınlıkla baktı.
"Şu efsane KURT timimi lan.O timi duymayan yok çok güçlü bir timmiş"

"Evet hatta komutan yardımcısı Asena adında bi kadınmış.Halit Komutanımla birbirlerine aşık olmuşlar.Çok büyük aşkları varmış.Duymayan yokmuş zaten."

"Eee sonra nolmuş"

Tam gerisini dinleyecekken geri geri gittiğim için sert bir bedene çarptım.Dönüp baktım.

Bu oydu adı sanırım Ömer'di.Demek ki o da askerdi.Gözümdeki gözlükleri düzelttim.

"Evladım dikkat etsene düşüyordum az kalsın."

Düz ifadeyle baktı
"Yalnız teyzecim bana siz çarptınız benim bir suçum yok."

Ters ters baktım
"Terbiyesiz şimdiki gençlerde ahlak edep kalmamış.Yazık yazık gençlik bitmiş."

"Sabır" diye mırıldandı

"He teyze he tamam kusura bakma ben çarptım-"

Sözüne devam edecekken Albay'ın açılan kapısını görünce telaşla napacağımı bilemedim ve yapabileceğim en saçma şeyi yaptım.

Ömer'in yakasını tuttuğum gibi arkamdaki odaya doğru ikimizi birden çektim.Bu olay tam 5 saniye sürmüştü.

Hızla kapıyı kapattım.Stresle alt dudağımı dişledim.Bi dakika ya iyi de ben zaten kılık değiştirmiştim beni tanıyamazdı.

"Doğru ya" diyip sevinçle yerimde zıpladım.

Varlığını unuttuğum adamın sesini duyunca yerimde zıpladım.
"Napıyorsun? Beni niye bu odaya çektin?"

Ellerim hala yakasındayken bakışlarımı yakasından yüzüne doğru çıkardım.
Göz göze gelince anında geri çekildim.

"Evladım şey ııı şeyden şey olduğ-"

"Boşuna oynama Dolunay Hanım yemiyor."

Gözlerimi şokla açtım.

"Nasıl ya nerden anladın benim olduğumu?"

Alayla güldü.

"Sence birilerinin senin kim olduğunu bilmeden askeriyeye gireceğini mi sandın?"

Kaşlarımı çattım.

"Nasıl...nasıl ya buraya senin sayende mi girdim yani?"

Kafasını aşağı yukarı salladı.

Sağ elini uzattı.
"Bu arada tanışmadık ben Ömer Payaslı"
(Ayy Gelsin Hayat Bildiği Gibi izleyenler bilirrr)

***

Eve gelmiş somurtuyordum.Elimde bir kavanoz turşu sinirle yiyip duruyordum.

Telefonuma gelen mesajla telefonumu açtım.

Ufuk
Napıyorsun?

Allah Allah bu çocuk bana yazar mıydı ya?

Siz
Oturuyorum öyle,sen?"

Ufuk
Bende öyle.Müsaitsen buluşabilir miyiz?

Telaşla yerimde doğruldum.Heyecanlandım mı ne?

Siz
Olabilir.Yeri ve konumu atarsın

Sizce Ufuk neden buluşmak istiyor?
Bu arada 1K olduk mutluyuum🤭❤️

Ömer PAYASLI
30 yaşında
Yüzbaşı