10.Bölüm

5K 160 2
                                    



Odamdan çıkmış kimseye haber vermeden dışarı çıktım.Uzun uğraşlarım sonucu kendime göre bir ev bulmuştum.

Şimdi abimin evinin önündeydim.Kapıyı açıp içeri girdim.Salonda duyduğum seslerle adımlarımı oraya yönelttim.

İçeri girdiğimde abim,Çağan babam ve annem vardı.Beni görünce sustular.Yan tarafımdaki tekli koltuğa oturup gözlerimi onlara diktim.

Hepsini gözlerimle dolaştım.En son abimde durdum.

"Biliyor muydun?"

Hafif endişeyle doğruldu
"Dolunay ben sana söyl-"

"Tek bir cevap evet mi? Hayır mı?"

Gözlerini kaçırdı.
"Evet..."

Gözlerimdeki hayal kırıklığını saklamaya çalıştım.Gözlerimi sımsıkı kapatıp kendime geldim.

Oturduğum yerden kalktım.Annemle hiç göz teması kurmadan
"Ben gidiyorum."

Annem yerinden kalkıp karşıma dikildi.
"Nereye?"

Derin bir nefes aldım
"Kendime ev tuttum burada kalmak istemiyorum."

Kaşlarını çatarak bana baktı.
"Ben sana sorunlarından kaçmayı mı öğrettim Dolunay? Dinlemeden anlamadan gidecek misin? Ben sana bunu mu öğretim?"

Aynı şekilde ben de kaşlarımı çattım
"Her şeyi öğrettiğini düşünüyorsun.Peki anne yalan söylemeyi de öğretmiş miydin? Hatırladığım kadarıyla büyüklerimize, etrafımızdaki insanlara yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu söylemiştin.Yanılıyor muyum?"

Sıkıntıyla yüzüme baktı.
"Sebeplerim vardı anlatmadan beni anlayamazsın."

Alayla gülümsedim.
"Geçerli sebebin ne olursa olsun bana yalan söyledin.Beni tanıyorsun anne yalandan nefret ederim.Yalan ne olursa olsun affetmem."

Tam bir şey söyleyeceği zaman kapı çaldı.Yerimden kıpırdamadım.Abim kapıyı açıp geldi.Arkasından da o adam.

Kalbim onu görünce hızlandı.Yıllarca dilediğim kişi karşımdaydı.Her gece dualarıma sığdırdığım ve kavuşma hayalleri kurduğum adam.

Kalbim acıyordu.Kalbim paramparça olmuştu öğrendiklerimle.Kalbime batıyordu kırıklar.

Hemen kendimi toparladım.Anneme döndüm.

"Geldi 'sevgilin" diyerek iğneyeleci bir şekilde konuştum.

"Bana müsade ne de olsa yılların konuşacakları vardır sizde.Hadi eyvallah."

Kapıdan çıkacakken babam kolumdan tuttu.
Babam demek...ilk kez bir şeyin bana ait olduğunu hissediyordum.Babamdı değil mi? Yıllarca yaşadığımdan bile haberi olmayan babam.

"Dolunay'ım kızım gidecek misin? Dinlemeyecek misin babanı? Seni bilmem ama ben seni dinlemek istiyorum."

"Şu an dinlemek istemiyorum.Zamana ihtiyacım var.İlk önce annemle sorunlarınızı halledin.Çünkü anne babalar çocuklarına hissettirmeden aralarındaki sorunları çözerler.Sizin aksinize."

Bir şey demesine izin vermeden hızla odama girdim

Lütfen iyi de kötü de olsa yorum yapar mısınız düşüncelerinizi merak ediyorum

Dolunay'ın babasına karşı öz yargılı davranmamaya çalışması🥲🥺

DOLUNAYWhere stories live. Discover now