"Bu kurgu, kafa dağıtmak amacıyla yazılmıştır."
Ön sezileri normal insanların sezilerinden üstün olan Mira Aksoy, yeni okulunda ki yeni arkadaşları ile babasının eski en iyi arkadaşının oğlu, Bora Yıldırım ve çetesinde ki anlaşmamazlıklarından dolay...
Yukarıdaki müziği açarak okumanızı daha da keyiflendirin♪
Kurgunun instagram hesabında da açıkladığım gibi -@dusmansiniflar.serisi- yeni bölümler bir döngüye göre ilerliyor. Yani açıkçası şöyle; Bir kurguma yeni bölüm geldikten sonra diğer kurgumun yeni bölümünü yazmaya başlıyorum ve o kurgunun yeni bölümü yayımlanırsa diğer kurguya geçiyorum. Bu döngü kurgularımın bölümlerini aksatmamak için, çünkü sadece bir tanesine değil hepsine değer veriyorum.
Bütün açıklamalar panomda takip ederseniz çok sevinirim, hem sizin herşeyden haberdâr olmanız için bir kolaylık. İsterseniz @dusmansiniflar.serisi instagram hesabından da kurgu hakkında sohbet anketlerine, ve okur grubuna katılabilirsiniz.
Bir sevgi ne gözle görülebilir, ne dokunulabilir, ne de tadılabilirdi. Sevgi sadece, hissedilirdi. En kolay örneği, aşktı.
Nefret, aşkın düşmanıydı.
En olur olmadık yerde olan nefret, olumsuzluğa eğilimliydi.
Ta ki, aşka aşık olana dek.
Nefretten doğan aşkta böyle olmalıydı.
Zıt kutupların birbirini çekmesinin tek örneği.
Ortalık sessizdi, bu daha çok fırtınadan önceki o derin sessizlikti. Dinmiş bir yağmurun sonradan solunulan güzel kokusu etrafı çevrelemişti.
Kış yağmuru.
Tam mevsimi olmayan yağmur, yine yağmıştı. Kara hasret kalan gözler yine yolu izlemeye başlamıştı. Başka gözler ise, başka şeylere hasret kalarak yolu gözlüyordu.
İlk, bir ülke değiştirmişti, Mira.
İkincisi, o ülkeye adapte olamadan, yeni bir okul mevsuzu kendisine ağırlık olmuştu.