11.Bölüm: 1 Adım Daha

35.2K 1.6K 372
                                    

° 1 Adım Daha °

"Her sırrın bir vazgeçiş noktası vardır."

                                                                                  

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.

                                                                                  

Nasıl? Kimle? Neden? Niçin?

Bu 4 kelimenin hiçbir cevabını alamamış sıramda oturuyordum. Tek ben, çünkü bütün sınıf hâlâ düşman sınıfa bakıyorlardı.

Düşman sınıf'ta ki herkes dışardaydı. Sınıf'a girmeye hiç yeltenmediler. Çünkü Bora Bey'in şaheseri vardı. Müdür'ün gelmemesi beni hiç şaşkınlık hissine geçirmedi. Çünkü okul ona ait, istediğini yapardı. Bu yaptığı şeyleri de sadece izlemek düşer bize.

Çete, Bora'nın arkasından gittiğinden belli geri dönmediler. Sınıf'ımızın kapısı açılınca kafamı oraya çevirdim. Hani şu okulun 'ayaklı gazeteleri' olan kızlar var ya, işte şuan da karşımda sınıfa telaşlı bir şekilde gelen oydu Sadece bir cümle kurdu ama beni etkileyen sadece bir isimdi "Kenan".

Kızın tek dediği şey ise "Bora'nın kavga edeceği mafya adamı Kenan diye biri." Evet.. gelelim buna niye şaşırdığıma. Hatırlarsınız ki beni kovalayan bir mafya vardı ve bu mafya babamın iş birliği yaptığı adamdı yani babam beni kaç yıldır bulmaya çalışıyordu.

Niye? 'Bilmiyorum', benden ne buldu da beni kaç yıldır bulmaya çalışma isteğini bilmiyorum. Kenan... babama yardım edenlerden. Bunu nerden çıkardın derseniz, Kenan şerefsizinin korumaları beni kovalayandı. Yani babamın maşası olur kendisi. Bunu şimdi anlamadım. O günden beri aklımda bu pis gerçekler vardı.

Babam'ı o gün orada Kenan ile görünce birşey olmadı. Çünkü Kenan beni tanımıyordu, ismimden başka hiçbirşey bilmiyorlardı tabi bu da Sebastian sayesinde. Rahatlamıştım ama bir yandan da kızgınlık vardı içimde. Bu Kenan şerefsizi acımasız, duygusuz bir adamdı. Yani özetle bir 'sadist'.

Bunlar şuan da benim için önemsizdi. Asıl önemli olan Kenan niye Bora ile kavga edicekti. Bu ne anlama geliyordu bilmiyorum. Onlar iş birliği içerisindeyken bir anda 'kavga' etmeleri çok tuhafıma geldi. Belki de bu okulda birisini arıyorlardı ve bunun için kavga meselesini bahane olarak yapıcaklardı. Bu arada ben giriyorum işte, arayacakları kişiyi bu okulda olduğunu öğrendiler. Benim... benim... bu okulda olduğumu öğrendiler.

Beni bir süreliğine rahat bırakacaklarını sanıyordum ama tam tersi bana bir adım daha yaklaştılar. Bu beni çok sinir ediyordu.

Korku hissinden nefret ederim ama şuan da hissetiğim his bu. Lanet olsun ki bu! Bana bir adım daha yaklaşmaları beni tedirgin ederken yanıma birisi oturdu ve elini omzuma koydu.

Kafamı sağa çevirince Ada olduğunu anladım.

"Mira? Sen iyi misin?" Ona baktığımda endişe hissettiğini anladım. Gözleri bir cevap beklercesine bana bakıyordu.

Düşman Sınıflar Serisi Donde viven las historias. Descúbrelo ahora