26.Bölüm: İntikam Oyunu

22.9K 1.3K 238
                                    

Yukarıda ki müziği açarak okumanızı daha da keyiflendirin♪

İyi okumalar dilerim ^^

...................................................................................

° İntikam Oyunu °

"Sanki yüzümden görünmez damlalar akıyor gibiydi."

_______________________________________________

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

_______________________________________________

Her yer kapkaranlık, gözle görülebilir hiçbirşey yoktu. Başaramamıştım. O korkunç günü Bora'dan saklıyamamıştım ve şimdi o günü bana intikam olarak kullanıyordu.

Ağzımı açamıyordum. Bağırıp çağırmak istiyordum ama olmuyordu. Sanki tüm enerjim toz olup uçup gitmişti.

Kısık bir ses ile mırıldandım,

"Lütfen yapma..." Duyulmamıştı ama yine de kendimi sadece böyle savunabiliyordum şuanda. Ellerim titremeye başladı. O günü hatırlamamı istiyordu. O lanet korkunç günü bana hatırlatıcaktı! Gözlerimden yaşlar düşmeye başladı.

"Sana benimle uğraşmaman gerektiğini göstereceğim." Yine onun erkeksi sesi yüzme salonun her bir tarafında duyuldu. Bu adil değildi! Bu kesinlikle adil değildi! Bir anda spor salonunda denizin güzel dalga sesleri duyulmaya başladı. Ama bu uzun sürmemişti. Yavaş yavaş sertleşmeye başlamıştı.

Bir anda hırçın dalga sesleri yankılandı salonda. Çıldırmış gibi bir sağıma bir soluma bakıyordum. Her bir taraftan gelen sert dalga sesleri bana hatırlamamı söylüyordu sanki. O korkunç günü...

Ayaklarım beni taşıyamıyacak hale geldiği anda dizlerimin üstüne düştüm. Ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. Kriz geçirmek istemiyordum.

"Bunu bana niye yapıyorsun!?" Sesim gür çıkmıştı ama yinede altından ezildiğim anlaşılıyordu. Gözlerimden istemsizce firar eden yaşları önemsemeden yine gücüm yettiği kadarı ile bağırdım.

"Ben sana ne yaptım!?" Bağırmam salonda hırçın dalga sesleri ile karışıp kulağıma geri geliyordu. Ellerimi saçlarıma götürüp iki yandan çekiştirmeye başladım. Acıyordu ama şuan benim olduğum durumdan fazla acı hissettirmiyordu.

"Oyun daha yeni başlıyor, Mira." Bora'nın sesi salonda bir daha yankılandığı sırada arkasından gök gürüldeme sesleri de birlikte geldi. Kafayı yiyecektim. Ellerimi saçlarımdan çekip yere koydum ve ağzımdan tiz bir çığlık koptu. Hırçın dalgaların sesleri gök gürüldeme sesleri ile karışmıştı.

Kriz geçiriyordum...

Ellerimi yumruk yapıp yere vurmaya başladım.

"Lanet olsun!" Yumruklarımı her yere vurduğumda hep aynı cümleyi söyliyerek bağırıyordum.

"Lanet olsun!"

"Lanet olsun!"

"Lanet olsun!"

Hıçkırığım ve ağlamam ile karışık ardarda bağırmaya başladım. "Yeter! Dur artık! Dur! Dur! Dur! Lütfen! Dur artık! Yapma! Bunu bana yapma! Lütfen..." son kelimem fısıltı ile karışık çıktığı an ellerimi serbest bıraktım. Gücüm kalmamıştı. Salonda biten gök gürüldüsü ile karışık hırçın dalga seslerinin yok olması ile eğdimi fark etmediğim kafamı kaldırdım. Ellerim acıyordu. Kanamış bile olabilirdi. O kadar sert vuruyordum ki. Acısını hissetmemiştim bile. Salonun iki kenarında olan küçük ışıklar sırayla yanmaya başladı.

Ne olmuştu şimdi? Bitmiş miydi?

Arkamda kalan büyük kapıdan kilit açılma sesi gelmesi ile kurtulduğum düşüncesi ile kısa çaplı bir mutluluk yaşadım. Son kalan gücüm ile çöktüğüm yerden kalkıp arkamı döndüğüm anda 3 kapşonlu ve maskeli çocuk beni karşılamıştı. Bunlar kimdi?

"Hayır,hayır,hayır." 2 çocukta bana doğru hızla gelip iki kolumdan da sıkıca tuttular. Lütfen düşündüğüm şeyi yapmasınlar.

"Lütfen..." kısık çıkan sesimi aldırış etmeden beni havuza doğru yaklaştırdılar. Havuzla aramada 1 adımlık yer vardı sadece.

"Yapmayın, lütfen..." ilk defa yalvarıyordum.

"Sana eğleneceğimi söylemiştim ya, Mira?" Salonda yankılanan Bora'nın sesi ile titremeye başladım.

"Çok eğleniyorum."

"Şimdi sana şunu öğreticeğim. İyi dinle, tekrarı yok." Kısa sürelik sessizlikten sonra yine onun sesi yankılandı.

"Bir; Bu okulda benim sözüm geçer. Eğer bir kişi bile beni umursamazsa, o zaman sonu pek iyi olmaz. Aynı senin gibi." Son söylediği cümle beni delirten tek cümleydi. Ona boyun eğmiştim ama bilerek olmuyordu. Beni derin yaramdan vurmuştu.

"İki; Eğer bana dikbaşlılık yapılırsa. O kişiden daha çok dikbaşlı olduğumu güzel yollar ile gösteririm. Aa...bak, bu da sen oluyorsun." Bora'nın her söylediği cümle beynimde yankı ederken boynumu tutamıyacak hale gelip kafamı eğdim. Güçsüz düşmüştüm. Bunu söylemek istemiyorum ama beni alt etmişti.

"Üç ve son; Bana bulaşana ben kat ve kat daha fazla bulaşırım. Onu en derin yaralarından vururum. Ve yine bu da sen oluyorsun." Bora'nın sesinin bir anda kesilmesi ile yeniden salonda duyuldu.

"Bütün kurallarımı çiğniyerek başına büyük bir bela aldın, Mira Aksoy." Bora'nın son cümlesini bitirdiği anda kollarımda ki baskılar bir anda yok oldu ve ileriye doğru itildim. Havuza girmeden önce refleks olarak nefesimi tuttum. Elimi iki yana da çırparak suyun yüzüne çıkmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Nefesim kesilmeye başlamıştı. Tuttuğum göz yaşlarımı bıraktım. Havuzda görünmeyen göz yaşlarım suyla beraber birbirine karışıyordu.

Sanki yüzümden görünmez damlalar akıyor gibiydi.

Kendimi tutamıyordum. Çırpınmayı kestim. Ellerim yavaşça aşağıya doğru indi. Gözlerime giren sular gözümü yakıyordu. Havuzun dibine çökmem ile tutamadığım nefesimi verip gözlerimi karanlığa kapadım.

_______________________________________________

Herkese merhaba :)

Kısa bir bölüm ile geldim çünkü daha dün yayınladığım bölüme karşın boş bir zamanım olmadığı için elimden geldiğince bu kadar yazabildim. Bu bölümde de Bora'nın Mira'ya olan intikamını gördünüz. Oy sınırı geçilmeden attım çünkü bazı okuyucularım rica ettiler ve bende kırmak istemedim.

Yorumlarda hep oy sınırı hakkında düşüncelerinizi yazıyorsunuz. Hepsini okuyorum ve cevap veriyorum. Yani şöyle açıklık getireyim. Biliyorsunuz ben bu oy sınırını koymasam hiçkimse zahmet edipte vote atmıyacak. Bizde burada emek veriyoruz ve emeğimizin karşılığını almamız yanlış birşey değil.

Daha oy sınırının fazla olduğunu söyliyenler var buna da bir açıklık getireyim. Bölüm okunması 400'den fazla ve ben sizden bu okunmadan daha az oy istiyorum ama yinede bundan da şikayetçi olan var. Bunu yapmanıza gerek yok. Siz istediniz diye az az çıkıyorum oy sınırını ve böyle devam edicek. Lütfen artık anlayış gösterin.

Hepinizi seviyorum, kendinize iyi bakın ^^

Yeni bölümde görüşmek üzere, by.

Oy Sınırı: 100

💜

Düşman Sınıflar Serisi Where stories live. Discover now