"Bu kurgu, kafa dağıtmak amacıyla yazılmıştır."
Ön sezileri normal insanların sezilerinden üstün olan Mira Aksoy, yeni okulunda ki yeni arkadaşları ile babasının eski en iyi arkadaşının oğlu, Bora Yıldırım ve çetesinde ki anlaşmamazlıklarından dolay...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
______________________________________________
"Bilmiyorum dedim ya." dedim ve derin soluklar almaya başladım.
"Bana yalan söyleme!" diye bir anda bağırması ile yerimde kıpırdandım.
"Doğru ya da yalan!" diye sesimi yüklsettim ve sonra soluklandım. "Bu seni niye ilgilendirsin?"
Bora ağzını açıp tam konuşucakken geri kapatarak susmayı tercih etti ve yanımdan hızla geçicekken bir anda durdu. "Eninde sonunda bana doğruları söyliyeceksin, Mira. Düşman da olsak, dostta. Bu işin peşini bırakmam." diyerek omzunu omzuma çarparak yanımdan geçip hızla bulunduğjm katı terk etti.
Derin soluklar alarak daha yeni yaşadığım durumu anlamaya çalıştım. Bora'nın kendisinden başkasını merak etmesinin gerçekliğini görmüştüm. Bu saçma bir şekilde doğruydu. Bu mavi bok beni merak etmişti. Bir düşmanını. Sizce de saçma değil mi? Yani ne bileyim..., bildiğimiz Bora'dan bahsediyoruz burada?
Kafamı iki yana sallıyarak düşüncelerimi bir kenara atıp bulunduğum gerçekliğe döndüm. Koridorun ortasında 3 tane bedenin ortasında kalmıştım.
"Bu taraftan! Acele edin!" arkamı dönüp sesin geldiği tarafa baktığımda koridorun başından bu tarafa koşan 4 güvenlikçi görmüştüm. Acele ile bu tarafa koşarken öndeki güvenlik eli ile yerde ki adamları gösteriyor hem de bağırıyordu.
"Oradalar!"
Güvenlikçiler bana doğru yaklaştıklarında bir anlık korku hissi kaplamıştı bedenimi. Onları döven bendim. Pardon bizdik.
3 güvenlikçi yerde yatan adamları kontrol ederken diğer güvenlikçi bana doğru yaklaştı.
"Siz iyi misiniz hanımefendi?" dedi beni süzerek. Kafamı olumluca sallayıp yerde yatan adamlara çevirdim yeniden. Güvenlikçiler adamları kollarından tutup götürmeye başladı.
"Bu adamların otele izinsiz girdiğini tespit ettik. Burada ki kamera nedense bir anlık kesinti yaşıyarak burada ki hareketleri incelememizi engelledi. Geldiğinzde böyle miydiler?" dediğinde kafamı yeniden güvenlikçiye çevirdim. Kafamı iki yana salladım ve geri götürülen adamlara baktım.
"Geldiğimde yerde baygın haldelerdi." diyerek ortaya bir yalan attım. Güvenlikçi kafasını olumluca salladı. "Peki, anladım. İyi günler efendim." dedi ve yanımdan geçerek koridorun sonuna diğer güvenlikçilerin arkasından yürümeye başladı.
