"Bu kurgu, kafa dağıtmak amacıyla yazılmıştır."
Ön sezileri normal insanların sezilerinden üstün olan Mira Aksoy, yeni okulunda ki yeni arkadaşları ile babasının eski en iyi arkadaşının oğlu, Bora Yıldırım ve çetesinde ki anlaşmamazlıklarından dolay...
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
Sabah bitkin bir şekilde kahvaltı masasında yine çatal ile peynirle oynuyordum. Yeme isteğim hep kahvaltı zamanında uçup gidiyordu. Benim aksime, annem karşımda güzelce kahvaltısını yaparken, Lena mutfaktaki işlerini yapıyor, babam ise salonda laptoptan Bora'nın babası ile konuşuyordu.
Ne eski arkadaşsa artık, bir peşimizi bırakmadılar. Şansa bakar mısın ya! Durup dururken sinirim bozuldu yine.
Zorda olsa biraz atıştırıp kahvaltı masasından kalktım. Merdivenleri hızla çıkarak odama girdiğim gibi, kıyafet odama yönelip beyaz bol bir kazak ve siyah pantolon alıp üzerime giyindim. Siyah crop bir ceket alarak, kazağımın üstüne giyindim ve kıyafet odasından çıktım.
Odada bulunan banyoya geçip saçlarımı bu sefer düzleştirdim ve yüzüme hafif bir makyaj yaparak banyodan çıktım. Telefonumuda masadan alıp pantolonumun arka cebine koyduğum gibi çantamı düzenleyip boynuma astıktan sonra, odadan çıktım.
Kapının yanına gelip botlarımı giyindim ve sessizce evden çıktım. Bu sefer arabayla gitmeyip yürüyerek gitmeye karar vererek, şoförü bilgilendirdiğim gibi okul yoluna doğru yürümeye başladım. Okulun bahçesinin kapısına yaklaştığım sırada, bahçede ki bankların birisinde gördüğüm manzara ile gözlerimi devirdim.
Cemre'nin Murat hakkında dedikleri şuanda kanıtlı bir şekilde karşımdaydı. Murat hiç üşenmemiş ve iki koluna kız almış onlarla gülüşerek sohbet ediyordu. Bankta onlardan başkası olmadığını fark ettiğimde, umursamadan okul binasının içine girdim. Kantine baktığımda kimse yoktu, dersin başlamış olduğunu anlayıp hızlıca sınıfa doğru çıktım.
Sınıf'ın önüne geldiğimde kapıyı tıklayıp içeri girdim. Edebiyat hocasından özür dileyip yerime geçtim. Hiç beklemediğim anda, Ada'nın sıranın altından bir kâğıt uzattığında, kaşlarımı çatarak kâğıtı aldım ve üstünde yazanları okudum.
Ada, uzattığım kâğıtı alarak masaya koydu ve cevabı yazdıktan sonra bana sıranın altından uzattı.
Bir iş çeviriyorlar. Ben de senden 5 dakika önce geldim okula ve bir barda plan yaptıklarını duydum, beni görmedikleri için biraz sesli söyledi, galiba o kızlar barda takılan kızlardan.