Yüzleşme

2K 153 11
                                    

Her şey durmuş, rüzgâr bile esmeyi bırakmıştı sanki. Tek bir çıtırtı bile çıkmamıştı Soraya'nın o cümleyi duymasını engelleyen. Kızım nerede? Boğazına oturan yumruyu yutmaya çalıştı ama mümkün değildi. Çelik bir top gibi orada öylece duruyordu.

   Herkesin korktuğu, nefret ettiği, bir cadının hırsıyla yaratılmış bir canavarın kızı mıydı yani? Soraya, Christian ve Vanessa'nın ne konuştuğunu merak ettiği için aşağı inmişti ama tek kelime duymadan, Diego'nun geldiğini görmüştü. Kimin geldiğini anlayınca peşlerine takılmıştı. Tek görmek istediği, savaşacağı düşmanının kim olduğuydu ama bambaşka bir gerçek suratına tokat gibi çarptı.

    Christian öfkeyle üzerinde gezinen yeşil gözleri önemsemeden durdu. Kral'ın sabrı taşıyor gibi, sahte gülüşü, sert duruşa dönüştü.

     "Sana bir soru sordum." dedi dişlerini sıkarak.

    "Burada kimse yok. Cevabım bu." dedi.

   Kral bir adım geri çekildi. Etrafa göz gezdirip, bakışlarını önce Lenora'ya sabitledi. Yavaş adımlarla ona yaklaşırken ne olduysa değiştirip, Vanessa'ya döndü. Vanessa ne kadar istemese de bakışını kaçırdı.

    "Vanessa... Sevgili orman perisi." Çenesini tutup kendine bakmaya zorladı. "Şimdilerde tek şifacı." deyip Christian'a baktı. "Ondan olmak istemezsiniz değil mi?"

     Christian bir iki adım ileri attı. Omzuna bastıran elle yere diz çöktü.
 
     "Yapma." dedi olduğu yerde.

    "Prensesi buraya çağır o zaman." diye tekrar etti.

    Christian, Vanessa'ya baktı. Vanessa başını iki yana salladı.

    "Burada değil." dedi güçsüzce.

   Kral Vanessa'nın kolundan tutup onu ortaya attı. Vanessa sendeledi ama düşmedi.

     "Samuel, madalyon." dedi.

    Samuel çirkin gülüşlerinden birini taktı yüzüne. Boynundaki iki daire madalyondan birini çıkardı ve Richard'a uzattı. Kral madalyonun zincirini eline sarıp dairedeki taşı avucunun ortasında tuttu. Vanessa korksa da güçlü durmaya çalıştı. Kral adım adım ona yaklaşıp göğsünün ortasına doğru götürdü madalyonu. Christian gözlerini kapattı.

    "Dur."    

   Christian gözlerini açıp sesin geldiği yere döndü. Soraya güçlü adımlarla ona doğru gelirken ayağa kalktı. Soraya ona sert bir bakış atıp geçerken Christian yine başını eğmek zorunda hissetti.

    Soraya Kral Richard'ın karşısına geçip gözlerini kaçırmadan baktı. Kendini onun yüzünde, kendinden bir parça aramamak için zor tuttu.

    "Geldim. Bırak onu." dedi daha o bırakmadan madalyon olan elini itip, Vanessa'yı yanına çekti.

    "Bu ne cüret?"

   Samuel hiddetle öne çıkınca onu durduran Kral oldu ve gülümseyerek Prenses'e baktı. Bu bir baba kız buluşması değildi. Bu iki düşmanın ilk karşı karşıya gelişiydi.

   "Prenses..." deyip durdu. "Adın ne?"

   "Soraya."

   "Soraya." diye tekrar etti. "Bu adı annen mi verdi? Yoksa..." Başını çevirip Christian'a baktı. "Christian'ın annesi Clara mı?"

    Soraya bir gerçeği daha bu canavarın dudaklarından öğrendi. Onu yer üstüne çıkaran Christian'ın annesiydi. Madalyonu boynundan neden onun çıkarabildiğini de anladı. Onu kendi annesi değil, onun annesi vermişti Soraya'ya.

YERALTI KRALLIĞINơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ