YERALTI KRALLIĞI

Sihrin Sahibi.

    Vanessa elindeki deftere bir şeyler karalarken, arada Christian'a kaçamak bakışlar attı. Soraya onlarla bir şey konuşacağını söylemiş ve revire çağırmıştı onları. Bir kez daha bakarken Christian'a yakalandı.

    "Sence niye çağırdı?" diye sordu.

   "Bilmiyorum."

  Christian oturduğu yerden kalkıp elindeki taşları birbirine sürttü. Çıkan şıkırdama sesleri bile gerginliğini azaltmıyordu. Soraya'nın dün ona nasıl baktığını gördü. Dahası dün gece çığlık atarak uyandığını da duymuştu. Kapıya kadar gitmiş ağladığını duymuş ama içeri girmeye cesaret edememişti.

   Revirin kapısı açıldı ve Soraya, arkadan sımsıkı balık sırtı yapılmış kömür karası saçları ve dar deri pantolon ve benzer uzun kollu bir bluz giyinmiş olarak içeri girdi. Christian onu bu şekilde savaşçı kadınlara benzetmeden duramadı.

     "Soraya." Vanessa ona bir adım attı ama Soraya tek elini kaldırıp onu durdurdu.

     "Sadece siz mi varsınız?" dedi buz gibi sesle.

    "Diğerleri birazdan gelir." dedi Christian.

   Hâlâ Soraya'ya ağlamaklı bakan Vanessa'ya baktı. Soraya da ona göz ucuyla baktı ama görmemezlikten gelip pencereye yürüdü. Ona yalan söylemişlerdi ve Soraya bunu kabul edemiyordu. Revirin kapısı tekrar açılınca pencere kenarına yaslanıp, giren üçlüye baktı. Sabrina reverans yapınca başıyla onayladı Soraya.

    "Birinizin benimle Vahşi Koru'ya gelmesi gerek. Diğerlerinin de etrafa göz kulak olmasını istiyorum." deyip doğruldu.

    "Vahşi Koru'da ne işimiz var." dedi Christian.

    "Orada bir şey arayacağım. Yardım lazım. Biz oradayken Richard buraya gelebilir, ya da iblisleri yollayabilir. Tedbir şart."

    Christian ona ismiyle hitap ettiğini duyunca ister istemez gülümsedi. Soraya onun yanında kalmadığı gibi ona da güvenmemişti.

    "Ne arayacağız peki?" dedi Diego.

    "Bunu bulunca söyleyeceğim. Yalnız bu konuşulanlar burada kalacak. Kimse bunlardan Lenora'ya bahsetmeyecek."

    Hepsi birbirine baktı. Kısa bir sessizlikten sonra konuşan Vanessa oldu.

     "Soraya ona güvenebilirsin. O yaptığı şeyden çok pişman oldu. Richard bu yüzden onun gözlerini kapattı."

     Vanessa'ya sert bir bakış attı. Vanessa gözlerini istemsizce kaçırdı.

    "Siz güvenmiş olabilirsiniz ama ben güvenmiyorum." dedi.

   Rüyasında gördüğü yüzünü ve gözlerini hatırladı. O doğduğunda ilk korkan oydu. Onun yanında kendini hiç iyi hissetmemişti ve sebebini artık biliyordu.

   "Prenses nasıl istiyorsa öyle olsun Vanessa. O istemiyorsa söylemeyeceğiz."

   "Tamam. Benimle kim geliyor?" deyip, Donovan, Sabrina ve Diego'ya baktı.

    "Ben." dedi Christian.

    "Diego. Birlikte gidelim." dedi Soraya ona doğru yürürken Christian kolunu tuttu. "Sana burada daha çok ihtiyaç olur." deyip elini bileğinden tutup kolunu kurtardı.

    Soraya revirden çıkınca Diego, Christian'a baktı.

   "Git. Haklı. Ben burayı daha iyi idare ederim."

    Diego peşinden çıkınca Christian yine Vanessa'yla göz göze geldi. Soraya'nın onlara neden soğuk olduğunu ikisi de gayet iyi biliyordu. Bakmayı kesip Sabrina ve Donovan'ı alıp oradan ayrıldı.