Ölüm düellosu

1.7K 137 13
                                    

    Soraya soluk bile almadan bekledi. Richard doğrulup annesine gülümseyerek baktı.

    "Her şey yolunda mı?"

   "Evet." dedi Lenora. "Artık buraya o kadar bağlı ki... Asla gitmeyi düşünmeyecek. Kendi eliyle bize teslim edecek."

    Richard'ın kaşları çatıldı. "Başka bir yolu yok değil mi?"

    Lenora ona şüpheli gözlerle baktı. "Ne o? Yoksa Soraya için üzülüyor musun? Ona fırsat verdin Richard. O bunu geri tepti. Hem bana söz verdin."

    "Evet. Sana ne olduğumu öğrendiğim gün, beni yaratmak için yaptığın fedakarlıkları öğrendiğim gün söz verdim. İlk çocuğum senin."

     Soraya konuştuklarını zor duysa da bunu çok net duymuştu. Sadece ne demek olduğunu anlamak için düşündü.

     "Dolunaya az kaldı Richard. Sonra ben de sana katılacağım. Kimse önümüzde duramayacak ve sadece burası değil, yerin üstüne de hakim olacağız." dedi Lenora.

    "Sen nasıl istersen Kraliçem. Peki beklediğimiz gibi olmaz da Soraya burayı terk ederse."

    "Buradan nasıl gideceğini bilmiyor ki. Yalnızca ufak tefek büyüleri biliyor."

    "Bundan emin misin?" dedi Richard şüpheyle. "Samuel'i ve koca iblis ordusunu tek başına alt etti."

    "O tamamen Samuel'in aptallığı." Lenora gözlerini ona iyice dikti. "Sahi, bunu senden habersiz nasıl yaptı?"

    Richard başını bıkkınca iki yana salladı. "Aptal benim hala ona gerçekten güç vereceğimi, madalyonları sırf onlara güvenmediğim için verdiğimi sanıyor. Soraya'yı yollayıp bana yaranacaktı ve ben ona gerçek içten gelen gücü verecektim."

    "Şimdi nerede?"
 
    "Affettim. Dolunaya az kaldı. Ona ihtiyacım var. Diğerleri onun kadar akıllı değil." Derin bir nefes aldı. "İksir." deyince Soraya daha da dikkat kesildi. "Gerçekten işe yarayacak mı? Soraya'nın gücü sana geçecek mi?"

    Soraya'nın gözleri kocaman açıldı. Lenora'nın kahkahasını zar zor duydu.

    "Ben zor olan kara büyüyü yapmış, elimi dört elementten seçtiğim en güçlü perilerin kanına bulayıp seni yaratmışım. Sence basit bir iksiri mi yapamayacağım. İhtiyacım olan tek şey Soraya'nın kalbiydi. Onu da kendi eliyle verecek."

     Soraya duyduklarının altında ezilirken arka arka yürüdü. Ayağının altına gelen bir dal parçasına basınca kuvvetli bir ses geldi. Richard doğrudan Soraya'nın olduğu tarafa baktı.

    "Neydi o?" dedi Lenora etrafa bakarak.

   "Soraya." dedi Richard. Gülümsediğine yemin edebilirdi Soraya. "Yanımıza gel kızım."

    Soraya ona dolunaydan önce bir şey yapamayacaklarını biliyordu. Yine de bir an için sesini çıkarmadan bekledi.

    "Hayvandı belki." dedi Lenora.

    "Hayır. Oydu." Richard, Soraya'nın saklandığı ağaca doğru yaklaşırken Soraya ortaya çıktı. "İşte benim kızım." dedi annesine Soraya'yı gösterek.

    "Benim canımla ilgili ona söz mü verdin?" dedi Soraya tükürür gibi. "Seninle bir olmamı söyledin bir de bana."

   "O bir şanstı Soraya." Lenora'nın şimdi ela olan gözleri ona kibirle bakıyordu. "Sen kaybettin."

     "Bunu bile bile senin istediğini yapacağımı mı sanıyorsun?"

    Lenora da oğlunun yanında yer alıp, "Sanmıyorum. Ama yapacaksın."

YERALTI KRALLIĞIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora