22

276 51 62
                                    

-Özgür-

"Konuştun mu Güzin ile?" Sanki arabanın içinden bizi duyabileceklermiş gibi konuşmak için okuldan çıkmayı bekledikten sonra ona döndüm.

"Evet." dedi. Sesinde gereksiz bir gerginlik vardı.

"Ne uydurdun? Tırnağım kırıldı, çok kötüyüm falan mı dedin?"

Cümlemle aynı zamanlamada omzuma bir yumruk geçirdiğinde güldüm ve direksiyonu sağa kırdım.

"Uydurdum bir şeyler işte." Beni umursamadan telefonunu çıkarıp uğraşmaya başladığında üstüne gitmemeye karar verdim ve önüme döndüm.

Yaklaşık beş saniye sonra telefonum çalmaya başlamıştı.

Araba hoparlörüne bağlı olduğundan ve arayan kişi annem olduğundan bir tuşla tüm sesin arabada duyulmasını sağladım. "Efendim?"

"Baban sizi bekliyor Özgür. Yemek yiyeceğiz."

"Bana böyle bir yemekten bahsetmemiştiniz?"

"Baban daha yeni döndü, gecikmeyin hadi."

Bu kadın tek bir cümlesiyle sinirlerimi alt üst edebiliyordu. Onu çok seviyordum, kesinlikle güçlü ve kararlı tavrını kendime örnek olarak görmüştüm ancak babamdan bahsettiğinde bir gerizekalıya dönüşüyordu. Bu sevgiyi anlamıyordum, kesinlikle anneme büyü yapılmıştı.

"Tamam." diyebildim. Eflin de benim gibi sıkıntıyla arkasına yaslanıp derin bir nefes vermişti.

Eğer babam eve döndüyse, konuşması gereken bir konu vardır.

--

Özgür arabayı apartman dairesi yerine sahil kenarındaki yalıya doğru sürmeye başladığında Eflin camı açtı ve kafasını boşluktan dışarı çıkardı.

"Dikkat et." Kardeşine doğru endişeli bir bakış attıktan sonra rüzgâr içeri girmesin diye camı biraz kapatıyordu ki, önündeki arabanın ani freni büyük bir gürültüyle tüm sakinliği bozdu.

Özgür hızlıca frene asılsa da, arabasını çarpmış olmanın farkındalığıyla bir küfür savurup aşağı indi.

Eflin hemen ardından kapısını sertçe çarparak arabadan indiğinde öfke dolu gözlerini önündeki kızıl saçlı, bıyıklı adama dikti.

"Çok çok özür dilerim!" Kızıl saçlı, esmer arkadaşıyla beraber Özgür'ün yanına ulaştığında şokla arabanın ezilen kısmına bakıyordu. "Ehliyetimi daha yeni aldım, henüz alışamadım!"

"Trafiğe çıkma o zaman kardeşim, şimdi senin yüzünden bununla uğraşacağım bir de."

Kızıl saçlı, arkadaşına gereken hareketi gizlice verdikten sonra oyunculuğuna tekrar büründü. "Tekrar çok özür dilerim! Parası neyse ödemeye hazırım!"

Özgür için bu küçük kazanın maliyetinin önemli olmadığını zaten biliyordu. O şu an sadece zamanından çalındığı için kızgındı, iki arkadaş da onu biraz daha oyalamaya çalışıyordu.

"Gerek yok. Polisle, sigortayla falan da uğraşmayacağım." Özgür arkasında sürekli çalan kornalarla daha da gerilirken arabasına yöneldi. "Yeter ki önümden çekilin de geçelim."

Ancak arkadaşının işinin henüz bitmediğini bilen adam hızlıca Özgür'ün koluna asıldı, "Asla olmaz! Parasını ödemeden tek bir adım bile atmam!"

Ortalığın karıştığını hissetmeye başlayan esmer, uzun boylu, yapılı adam adının Eflin olduğunu bildiği kızın yanından arabaya göz atma bahanesiyle geçerken, kameralara bile yakalanamayacak bir hızla izleme cihazını moturun arkasına yerleştirdi.

philophobiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin