65

111 25 41
                                    

22 Haziran 2021

-Beyza-

"Şey, ben Göztepe yakınındaki evime ortaklık edecek bir arkadaş arıyorum da.. İlgileneniniz var mı acaba?"

Bölümümüze yaraşır biçimde eski şairler gibi giyinmiş olan sarışın, uzun boylu, ışığını müsaade ettiği kadarıyla ela gözlü gibi gözüken adam bize doğru eğilip sorusunu yönelttiğinde üçümüz de aynı tepkiyi verdik: "Hayır, teşekkürler."

Hande adamın yanımızdan ayrılıp ayrılmadığını kontrol bile etmeden gözlerini devirmişti, "Okey'e dördüncü arıyor sanki pezevenk."

Ona gülerken neredeyse maskem yüzümden düşecekti. İçinde bulunduğum ruh hâlleri öyle hızlı yer değiştiriyordu ki, bunları açıklayabilmekte giderek güçlük çekiyordum.

"Hadi Beyza!" Rana beni neredeyse altıncı kez gönder tuşuna basmam için dürtüklerken, vücudumun baştan aşağı ürpermeye başladığını hissettim. Tekrardan.

Karşımda, kendi parmaklarımla kendi klavyeme basarak kendi kelimelerimi aktardığım metin kendi kendine hareket ediyordu çünkü stresle fareyle oynuyordum.

Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Fakültesi'nin lobisinde, dizimde sabitlediğim bilgisayar ve iki tarafımda beni sarmalayan arkadaşlarımla kendimi yalnız hissediyordum. Şu an beni anlayabilecek bir kişi varsa o da ekranın öbür tarafında, kardeşiyle beraber çok uzaktaydı.

Özgür Çağdaş'a tam bir sene sonra anonim biçimde mail göndermeye hazırlanıyordum. Evet, Özgür hocama. Bir sene önce duvarlarımızı beraber yıktığımız ancak şimdi araya şehirler kattığımız öğretmenime.

Onu çok özlediğimi, kendimi insanlardan soyutlayıp sadece ona sarılmak istediğimi, bölüm tezlerimi onunla beraber yazmak istediğimi, kardeşi de şimdi yanıma gelip özür dilese affedebileceğimi yazmayı çok isterdim. Ancak ben sadece, zırvalamıştım işte.

Kime: ozgurcagdas@gmail.com

Kimden: random@gmail.com

Merhaba!

Konuya nasıl girmem gerektiğini henüz kararlaştıramadım ancak sanırım ilk başta birçok dilde yaptığınız çevirilere övgüler yağdırmam gerekiyor. Çoğu insan bir kitap serisinin, bir yazarın sıkı takipçisidir ancak ben sizin takipçinizim! Bir kitap nasıl eski anlamını ve üslubunu yitirmeden başka bir dile çevrilebilirse, sanırım en iyi yöntemini siz biliyorsunuz. Bir Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi olarak çevirmenliğe karşı bambaşka bir bakış açısı kazanmama yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. Aynı zamanda vaktiniz varsa sohbet edebilmeyi çok isterim.

Saygılarımla.

"Şu sondaki sohbet etmek isteme kısmını silsem mi? Flört etmeye çalışıyor gibi durmuşum."

"Zaten flört etmiyor musun?" diye sordu Hande, aynı saniye şok ve öfke dolu bakışlarımın da hedefi oldu.

"Siz beni dinlemiyor musunuz? Dün gece saatlerce anlattım! Abim gibi görüyorum dedim, sınıf öğretmenimizle sevgiliydi dedim, kardeşi en yakın arkadaşımdı dedim? Bu şartlar altında adamla flört etmem olası mı sizce!"

Bu kadar gerilmemi stres altında olmama bağlamalarını dileyerek kafamı klavyeye gömdüm ve şakaklarımı ovmaya başladım. "Biri şu maili göndersin."

philophobiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin