Giriş

123K 4.7K 2.2K
                                    





"Komando!"

Yüksek bir haykırış sesi hepimizin içine ilmek ilmek işlenirken, hazır ol pozisyonuna geçtik ve hep bir ağızdan bağırdık.

"Emret komutanım!"

Birkaç saniye sonra Alphan komutan tam önümüzde durdu. Omuzları her zamanki gibi dik, bakışları her zamanki gibi soğuk ve keskindi.

Hepimizi teker teker süzdü, ardından kaşları sinirle çatıldı.

"Ben size demedim mi, 200 metreyi kusursuz bir şekilde bugün halledeceksiniz diye?" Bugün timimizdeki hiç kimse 200 metrelik atışı yapamamıştı.

Elindeki mavi bereyi kaldırdı ve havada salladı. "Siz kendinizi bu berelere layık görebiliyor musunuz?" Her birimizi tek tek süzdü ve sinirle bağırdı.

"Ben görmüyorum! Karşımda hiçbir sike yaramayan, beyin yerine sik taşıyan bir grup sikik herif görüyorum!"

Evet, sinirlenince otomatik olarak aynı kelimeyi cümle içerisinde yüz kere kullandığı oluyordu.

"Şimdi, hepiniz emrimi yerine getirmemenin cezasını çekecekseniz." Arkasında duran askere işaret verdi. Asker bir adım öne çıkarak elindeki jop'u komutana uzattığında, yutkundum.

İşte şimdi yarrağı yemiştik.

Askerin elindeki jop'u aldı ve gözlerini bize çevirdi. Ardından hepimizi tir tir titreten bir gülümseyiş oluştu dudaklarında.

O hangimizden başlayacağını seçmeye çalışırken, bir adım hafifçe geriye kaydım ve kendimi saklamaya çalıştım. Kemiklerimin kırılmasını hiç istemiyordum şu an.

Birkaç saniye sonra felâket gibi olan o sesi duydum.

"Alaz!" Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Ardından kaderime teslim olarak bir adım attım ve öne çıktım.

"Emredin komutanım!"

Sırıttı. "Piyango sana çıktı aslan parçası, gel bakalım yanıma."

Evet, yarrağı yemiştim.

BORDO | BXBWhere stories live. Discover now