"Öff."
Üzerimde hissettiğim ağırlıkla gözlerimi zorlukla araladığımda, ter içinde kaldığımı fark ettim.
Ayrıca burnumda tıkanmıştı ve zorlukla nefes alıyordum. Zorlukla nefes aldığım içinde boğazım kurumuştu. Kısacası berbat bir haldeydim şu an.
"Iııhh."
Burnum tıkalı olduğu ve yeni uyandığım için sesim götümden çıkarken, Alphan'ın homurdandığını duydum.
"Sus."
Son derece kibar kelimesiyle zar zor açtığım gözlerim ona dönerken, gözlerinin hâlâ kapalı olduğunu gördüm. Ancak kaşları çatıktı.
Hafifçe güldüğümde burnumdan foşur foşur sesler gelmesiyle elimi burnuma götürdüm. Burnum akmamıştı ancak tıkalı olması hiç hoş bir şey değildi.
Yavaşça yerimde doğrulduğumda, Alphan'ın kaşları daha çok çatılırken belimdeki kolları dahada sıkılaştı. Elimi kaldırarak işaret ve orta parmağımı alnına koydum.
Ardından iki yana doğru ittirdim ve kaşlarının düzelmesini sağladım.
"Bu gidişle erken kırışacaksın Alphan." Ardından güldüm. "Gerçi erkeni de kalmadı, 35 yaşındasın ama."
Dediğim şeyle gözleri hafifçe aralanırken, hoşnutsuzlukla bana baktığını gördüm. Benim aksime uykusu çok çabuk dağılmıştı.
"Yaşlı değilim ben." Dediği şeyle güldüm ve hafifçe alnına vurdum.
"Öylesin."
Gözleri daha çok açılırken, hoşnutsuzluğunun daha çok arttığını gördüm. Belimdeki kollarını daha çok sıkılaştırdıktan sonra, bir anda anlayamadığım bir hızla beni altına aldı.
"Aaa." Ağzımdan şaşkınlık dolu bir ses çıkarken, ellerimi hızla çıplak omuzlarına koydum. "Ne yapıyorsun be?"
Alayla güldü. "Yaşlı bir adam olmadığımı gösteriyorum."
Ardından bir bacağını bacaklarımın arasına soktuğunda, ansızın hissettiğim sertlikle ağzımdan bir inleme dökülürken, Alphan'ın yüzündeki sırıtışın daha da büyüdüğünü gördüm.
Yavaşça üzerime doğru eğildiğinde, nefesimi tuttum. Midem kasılmaya başlamıştı yine heyecandan.
O dudaklarını kulağıma yaklaştırıp sıcak nefesini boynumla kulağımın arasındaki yere bıraktığında, olduğum yerde titreyerek hafifçe kasıldım.
Hem huylanmış, hemde tahrik olmuştum.
"Bence, yaşlı bir adam seni böyle tahrik edip inletemez."
Dediği şeyle kanın yanaklarıma hücum ettiğini hissederken, kollarımı boynuna dolayarak bedenini bir anda bedenimin üzerine çektim.
Alphan dengesini sağlayabilmek için ellerini iki yanımdan yatağa sabitledi.
Şimdi bedeni bedenime yapışık bir haldeydi ve ben bütün hatlarını hissediyordum.
Boynundaki kollarımı biraz daha sıkarak ona sıkıca sarıldığımda, Alphan hiç beklemediğim bir şey yaptı.
Yüzünü yavaşça boynuma yaklaştırarak köprücük kemiğim ve boynum arasındaki boşluğa yasladığında, titrek bir nefes aldım ve ellerimi saçlarının arasına daldırarak ona sarılmaya devam ettim.
"Çok ahlaksızsın." Sesim duyduğum heyecandan dolayı hafifçe titrerken, Alphan birkaç saniye sustu ve burnunu boynuma yasladı.
"Hmm." Hafifçe burnunu boynuma sürttü. "Beni ahlaksız yapan sensin. Bu benim suçum olmamalı bence."
