Yirmi Dokuz

37.5K 2.9K 1.6K
                                    




Sorduğu soruyla birlikte kaşlarım anında çatılırken, kafamı yan tarafıma çevirerek Alphan'a baktım. Ancak hiçbir ifade göremedim.

Birkaç saniye önceki öfkeli ifadesini anında derinlere gömmüş, yüzüne düz bir ifade geçirerek adama bakıyordu şimdi.

Gözlerim tekrardan tepemizdeki adama kaydığında, sırıtarak Alphan'ı izlediğini gördüm.

Bu, kalbimin kasılmasına neden oldu.

Neden Alphan'ı bu kadar dikkatli ve anlam veremediğim bir şekilde izliyordu? Alphan onu nereden tanıyordu ve nasıl özlemiş olabilirdi?

Aklıma gelen isimle birlikte kalbim hızlanırken, adamın derin bir nefes aldığını gördüm. Ardından tekrardan konuşmak için dudaklarını araladı.

"Cevap vermeyecek misin?"

Alphan derin bir nefes aldı ve ayağa kalktı. Birkaç saniye oturduğum yerde onun geniş cüssesini izlerken, yavaşça bende kalktım.

Şimdi ikimizde yan yana durmuş, karşımızdaki adama bakıyorduk.

"Ne istiyorsun Cenk?"

Alphan'ın sesinden hiçbir şey anlaşılmazken, ben duyduğum isimle birlikte şaşkınlığımı gizleyemedim.

Çünkü bu adamı biliyordum.

Bu adam Sezginin abisiydi.

Cenk hafifçe güldü ve memnuniyetle gözlerini kapattı. Dümdüz bir ifadeyle onu seyretmeye başladım.

Ardından derin bir iç çekti ve gözlerini aralayarak sevgiyle Alphan'a baktı.

Hayır bu sevgi değildi. Gözleri çok değişik bakıyordu ve bakışlar benim ürpermeme neden olmuştu.

"İsmimi uzun zaman sonra o güzel dudaklarından duymak ne kadar güzel Alphan," elini kalbinin üzerine koydu ve derin bir nefes aldı. "Kalp atışlarım hızlanmaya başladı."

Dediği şeyle dişlerimi sıkarken, sakinleşmek adına derin bir nefes aldım. Sakin olmalıydım, benim karışmam münasip olmazdı. Alphan hallederdi ne de olsa.

"Sikik sikik konuşup canımı sıkma Cenk." Alphan'ın sesinden yine hiçbir şey belli olmuyordu ancak öfkelendiği belliydi.

Cenk'in yüzündeki gülümseyiş silinirken, yerini hafif alaylı bir yüz ifadesi aldı.

Ardından gözleri yavaşça bana değdiğinde, Alphan hızla kolumdan yakaladı ve beni arkasına doğru çekti.

Şimdi geniş cüssesi bütün bedenimi saklıyordu. Cenk'in beni görmesini istememişti.

Ama niye?

Bu Cenk kimin nesiydi ve Alphan her adını duyduğunda neden bu kadar kasılıyordu?

Biliyorum takıntılıydı, ancak ne yapmış olabilirdi de Alphan'ı bu hale sokmuştu?

Cenk güldü.

Hatta o kadar çok güldü ki tavuk ciyaklaması gibi çıkan sesine karşı mükemmel kulaklarım isyan bayraklarını çekti.

Yüzüm buruşurken, pis ve lanet bir şeye bakıyormuş gibi Cenk denilen piçe bakmaya başladım.

"Vay be Alphan."

Kafasını kaldırarak Alphan'ın omuzunun üzerinden bana baktı. Gözlerindeki bana duymuş olduğu nefreti açık bir şekilde görebiliyordum.

"Sen birine bu kadar değer verir miydin?" Alphan sakince derin bir nefes aldı.

BORDO | BXBDove le storie prendono vita. Scoprilo ora