Kırk Dört

25.8K 2K 726
                                    



"Alphan geldiler!"

Bağırmamla birlikte mutfaktan bir kırılma sesi yükselirken, Alphan'dan ağız dolusu bir küfür sesi geldi.

"Geldilerse geldiler amına koyayım, ne bu heyecan?!" Öfkeyle mutfaktan bağırdığında, sırıtarak boğazımı temizledim.

Sinirliydi.

Sinirli olmasının sebebi ise yemekleri yetiştiremediğinden dolayıydı. Yemekleri yetiştirememesinin sebebi ise benimle sevişmesinden dolayıydı.

Güneyliden geldikten sonra aldığımız şeyleri güzelce yerleştirmiştik. Yerleştirdikten sonra Alphan hemen yemek yapmaya koyulacaktı normalde.

Ama onu ayartmıştım.

Bu yüzden de benimle seviştiği için, yemekleri yapmakta gecikmişti.

Arabadan inen bizimkilerle birlikte sırıtmam genişlerken, diğerleri gelemediği için birazcık üzülmüştüm.

Sadece Kıraç, Melih ve Emre gelecekti.

Diğerleri ailelerinin yanına giderek onların yanında geçireceklerini söylemişlerdi. Melih'in yüzünde beni görmesiyle birlikte bir sırıtma oluşurken, dudaklarını araladı.

"Vay benim ciğerime bakın yav, toparlanmışta bizi karşılar olmuş." Yanıma gelerek içtenlikle kollarını açtığında, sırıtarak ona sarıldım.

Birkaç saniyelik bir sarılmanın ardından ondan ayrıldım ve hemen arkasındaki Kıraç'a baktım. Elindeki poşetlerle birlikte bana bakıyordu.

"Bunlar ne?" Poşetleri işaret ederek konuştuğumda, sırıtarak elindeki poşetleri Melih'e verdi.

"Tatlı aldık, eli boş gelmek olmazdı şimdi." Dediği şeyle kaşlarım hafifçe çatılırken, ona da sarıldım.

"Olur mu öyle şey salak, biz her şeyi aldık zaten." Birkaç saniyelik sarılmanın ardından ondan da ayrıldığımda, Melihle ikisi açık kapıdan içeri girdiler.

Gözlerim Emre'ye ve onun arkasındaki tanımadığım adama takıldığında, kaşlarım hafifçe havalandı.

Ardından Emre'ye döndüğümde, Emre sırıtarak boğazını temizledi ve bana sarıldı. Sarılmamız bittikten sonra hafifçe geri çekildi ve dudaklarını araladı.

"Bu Kenan, benim erkek arkadaşım." Dediği şeyle gözlerim büyürken, adamın ifadesiz bir suratla bizi izlediğini gördüm.

Benim ona olan bakışlarımı fark ettiğinde hafifçe başını eğerek bana selam verdi.

"Bu da Alaz, kardeşim." Dediği şeyle birlikte derin bir nefes alırken, bunun hastanedeki o doktor olduğunu anlamam uzun sürmedi.

Gülümseyerek elimi doktora doğru uzattığımda, elini kaldırarak elimi sıktı.

"Memnun oldum." Dediği şeyle birlikte bende kafamı sallarken, dudaklarımı araladım.

"Bende çok memnun oldum," ardından elimi kaldırdım ve içeriyi gösterdim. "Lütfen, geçin."

Adam derin bir nefes aldı ve önümüzden geçerek içeriye girdi. Emre'yle hemen ardından içeri girdiğimizde, kapıyı arkamızdan kapattım ve Emre'ye baktım.

Mahcup bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Ya haber veremedim kusuruma bakma lütfen." Dediği şeyle birlikte kafamı olumsuzca iki yana sallarken, derin bir nefes aldım.

"Mal herif," ardından kolunu çimdirdim. "Niye sevgili olduğunuzu söylemedin?"

Sorduğum soruyla birlikte Emre yüzünü buruştururken, elini belime koydu ve hafifçe yürümem için ittirdi.

BORDO | BXBWhere stories live. Discover now