On Sekiz

45.7K 3.5K 1.3K
                                    




Ellerim gördüğüm kişiyle birlikte titrerken, gözlerimi kapattım ve birkaç saniye zaman tanıdım kendime.

Ardından yutkundum ve gözlerimi tekrardan açarak karşımdaki kişiye baktım.

Evet, oydu.

Benim ona baktığımı anında fark etmiş, olduğu yerde hafifçe doğrulmuştu.

Şimdi o da dikkatle beni seyrediyordu. Birkaç saniye daha bakıştık. Ardından tuttuğum perdeyi hızla çektim ve kapattım.

Şimdi ne ben onu, ne o beni görüyordu.

Kafamı eğerek olduğum yerde dikilmeye devam ederken, gökgürültüsünün sesi kulaklarıma çalındı. Yağmur dahada şiddetlenmişti ve o dışarıda öylece duruyordu.

"Alaz?"

Manolya'nın sesini duyduğumda hafifçe irkildim ve kafamı kaldırarak ona baktım. Oturduğu koltuktan kalkmış, bana doğru birkaç adım atmıştı.

"Ne oldu? Tanıyor musun o adamı?" Endişeyle sorduğu soruyla derin bir iç çektim ve gözlerimi kapattım.

Yakından tanıyordum hemde.

"Hıhı." Kısık sesle mırıldandım. Gördüğüm şeyin gerçekliği yüzüme tokat gibi çarpmıştı. Çünkü en son görmeyi beklediğim adam oydu.

"Kim?"

"Alphan." Dediğim şeyle Manolya'nın duraksadığını hissederken, yan gözlerle ona baktım.

Birkaç saniye şaşkınlığını sürdürdü, ardından dudakları hafifçe titredi. Sonra gülmeye başladı. Onun bu haline anlam veremeyerek bakarken, kaşlarım çoktan çatılmıştı bile.

"Hadi be." Elini ağzına kapattı ve gülerek yanıma yürümeye başladı. Yanıma geldiğinde kaşlarını kaldırarak yüzüme baktı. "Enişte baya hızlı çıktı."

Dediği şeye kaşlarım kalkarken, dudaklarımı araladım. "Ne eniştesi be?"

Beni takmayarak perdeyi tuttuğunda, hızla onu durdurmak için atıldım ancak benden daha hızlı bir hareketle perdeyi sonuna kadar araladı.

Elim onun omuzunda, ağzım bir karış açık kalakalırken, Manolya gülümseyerek kafasını cama doğru çevirdi. Bende yavaşça kafamı cama çevirdiğimde, Alphan'ın yerinde doğrularak buraya baktığını gördüm.

Manolya gülümseyerek elini kaldırdı ve Alphan' a doğru sallayarak selam verdi.

Alphan'ın yüz ifadesi değişmezken, hafifçe kafasını eğerek selam verdiğini gördüm.

Ardından bakışları bana değdi. Yutkunarak gözlerimi kaçırdım ve Manolyayı hafifçe ittirerek tekrardan perdeyi kapattım.

Ardından ona döndüm. "Neden böyle bir şey yaptın?"

Omuz silkerek sırıtmaya devam etti. Ardından yanımdan yavaşça geçip gitti. Gözlerimi kapatarak derin bir nefes verirken, omuzlarım aşağıya doğru çökmüştü.

"Gerçekten yeter ya." Yorgun bir şekilde mırıldandıktan sonra, ayaklarımı yere sürükleyerek merdivenlere doğru yürümeye başladım.

İki katlı küçük bir evde yaşıyordu Manolya. Üst katta kendi odası vardı. Hemen yan tarafında da benim için ayırdığı küçük bir oda vardı.

Yavaş adımlarla merdivenleri çıkmaya başlarken, aklım hâlâ Alphan'da kalmıştı. Neden buraya gelmişti? Benim için neden buralara kadar gelmişti ve evimi nereden bulmuştu?

Benimki de soruydu.

Tabii ki çok kolay bir şekilde bulabilirdi. Bağlantıları olmalıydı. Elimi alnıma koydum ve hafifçe ovalayarak odama doğru yürümeye başladım.

BORDO | BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin