"Bu akşam ölürüüüümm beni kimse tutamaaazzz."
Kendi kendime mırıldana mırıldana olduğum yerde hafifçe sallanırken, ellerimi cebime soktum ve montumu yukarı doğru kıvırdım.
Sık sık montumu belime doğru kıvırma huyum vardı ve bu çok eğlenceliydi bence.
Kendi kendime gülerek olduğum yerde şarkı söylemeye devam ederken, duyduğum gürültülü motor sesiyle kafam sağ tarafıma doğru çevrilirken, gördüğüm görüntüyle birlikte yutkundum.
Alphan lüks olduğu her halinden belli olan bir motorsikletin üzerinde, deri ceket ve siyah kotuyla birlikte buraya doğru geliyordu.
Yavaş yavaş yanıma gelerek tam yanımda durduğunda, uzun bacağını yan tarafına doğru koyarak hafifçe destek aldı ve bana baktı.
Ardından motoru yere doğru sabitleyerek motordan indi ve derin bir nefes alarak bana baktı.
Hemen yan taraftaki siyah kaskı alarak yanıma yürümeye başladığında, kaşlarımı kaldırarak tekrardan onu süzdüm.
Siyah kargo bir pantolon, postal, deri ceket ve siyah bedenine yapışan bir tişört.
Gördüğüm görüntü iştahımın artmasına neden olurken, yanıma gelip tam önümde bana bakan Alphan'a doğru kafamı hafifçe kaldırdım ve gözlerinin içine baktım.
"Gel." Dediği şeyle birkaç adım daha attım ve tam dibinde durdum.
Hafifçe eğilerek soğuk dudaklarını alnıma bastırdı ve birkaç saniye öyle kaldı. Ardından eğildiği yerden doğrularak sıcak gözlerle bakmaya başladı.
"Tak."
Dediği şeyle kaşlarım havalanırken, hafifçe yana doğru kaydım ve motora baktım.
Görünürde başka bir kask olmaması kaşlarımın çatılmasına neden olurken, tekrardan Alphan'a doğru döndüm.
"Burada sadece bir tane kask var?"
Kafasını sallayarak beni onayladı. "Evet, senin için."
"Sana?"
Sorduğum soruyla derin bir nefes alırken, gözlerini devirdi ve hareket etmeme müsade etmeden kaskı kafama geçirdi.
Gözlerim hızından dolayı şaşkınlıkla açılırken, kaskı iyicene sabitledi ve geri çekildi. Ardından işaret ve orta parmağıyla hafifçe kaska vurdu.
Çevik bir hareketle motora bindiğinde, gülümseyerek motora doğru yürümeye başladım. Alphan'ı tanıdığım için ısrar edemiyordum. Çünkü kazanan her türlü olacaktı.
O yüzden çenemi yormaya gerek duymayarak, Alphan'ın arkasına bindim.
Kollarımı beline dolamak yerine motorun arkasındaki demirleri tuttum. İki buçuk yafta geçmişti, yarası daha iyi durumdaydı ancak yine de dikkatli olmaya çalışıyordum.
Adamla sevişirken böyle düşünmüyordun ama?
İç sesimin arsızca araya girmesiyle sırıtırken, Alphan'ın motoru hâlâ ilerlemediğini fark ederek ona döndüğüm sırada, ani bir hareketle hafifçe gaza bastı.
Düşme korkusuyla birlikte hızla ellerimi Alphan'ın beline koyduğumda, kafasını hafifçe yana çevirdiğini gördüm.
Sırıtıyordu.
"Alphan ne yapıyorsun?" Sesimdeki şaşkınlık belli olurken, Alphan'ın gözleri gözlerimi buldu.
"Bu motora bindiysen tutunduğun tek şey ben olacağım, yok öyle demiri tutmak." Dedi hoşnutsuz bir ifadeyle.
