Blood Rose/Taekook

Teftiş

"Bugün denetleme varmış."

"Denetleme mi varmış?" Okula geleli bir kaç dakika olmuştu ve okula denetlemeye geleceklerini öğreniyordum.

"Teftiş değil mi?"

"Aynı halt Soobin." Felix söylenerek Soobin'e cevap verdiğinde çantamı sırama bıraktım.

"Tüm öğretmenler ve müdür panik içinde neden bu kadar geriliyolar anlamıyorum." Felix yanımdaki çantasından çıkardığı su şişesini açıp içtiğinde Yeonjun omuzlarını silkti.

"En ufak hata olursa okulu kapattırabilirler. Bu kadar panik olmaları sence normal değil mi?"

"Yani..." Dedi Soobin. "Her şey yolunda ilerliyosa paniğede gerek yok."

"Siz niye bu kadar takıldınız bende onu anlamıyorum." dedim sıkkınlıkla. "Sanki ilk defa geliyorlar."

"Etrafımızda bu ara hiç olay olmuyo Taehyung. Kaosa açım ben." Yeonjun dudaklarını sarkıtırken gözlerimi devirdim.

"Olay istiyosan şu camdan atlayabilirsin. Aksiyon dolu dakikalar geçirmiş olursun." Sertçe omzuma vurduğunda güldüm.

"Ne zaman geleceklermiş bilen var mı?"

"Niye kısmet mi bakıcaksın Felix?"

"Ne alaka be." kaşlarını çattı. "Sadece merak ettim. Belki ders saatinde gelirlerde ders kaynar."

"Sen buraya okumaya mı geliyosun zaman öldürmeye mi?"

"Derslerle hayatımızı öldürüyoruz Soobin..."

"Böyle edebi konuşarak sinirlerimi bozuyosun Felix..." Yeonjun hemen önümüzdeki sıraya çantasını atarken Soobin'i de kolundan çekip yanına oturttu. "Madem bu kadar meraklısın böyle konuşmaya gitseydin dil bilgisi okusaydın."

"Dil bilgisi mi?" Felix yüzünü buruştururken bende buruşturdum. Dil bilgisinden nefret ederdim. Komple sözelden nefret ediyordum. O yüzden tıp okuyordum ya. "Çok sıkıcı.Ayrıca insanı kendi dilinden bıktırıyo o konular. Konuşuyoruz mu?Konuşuyoruz Detayını öğrenmeye ne gerek var?" Tek kaşını kaldırarak sorduğunda Yeonjun da aynı şekilde kaşını havaya kaldırdı. "Yok mu?" Dedi değişik bir havada.

"Var mı?" Felix de onun gibi konuştuğunda Soobin gözlerini kısarak ikisinede bakarken çenesini sıktı.

"Noluyo şuan?"

Gözlerim, üçlü arasında esen anlık soğuk rüzgarla beraber, aralarında mekik dokurken kaşlarımı kaldırdım. Cidden noluyordu şuan?

"Hiç." dediği gibi Yeonjun yerinden kalktığında sınıfın kapısına doğru ilerlemeye başladı.

"Nereye?" Soobin çatık kaşlarıyla sorduğunda Yeonjun bize dönüp omuz silki.

"Ders başlayacak gel buraya!" Beni takmayıp adeta sekerek sınıftan çıktığında Soobin oturduğu yerden hızla kalkıp arkasından o da sınıftan çıktı. Gözlerimi kırpıştırırken Felix'e döndüm.

"Ben gene neyi kaçırdım?"

Dudaklarını kısa süreliğine somurtur gibi yaparken bilmediğini belirtti. "Bir çok şey olmuş olabilir."

"Ne? Ne demek bu niye kafamı karıştırıyorsun benim? Zaten yeterince karışık, bir şey algılayamıyorum." dediğimde birden kaşları çatıldı ve rahat tavrını kenara bıraktı.

"Sabah ne oldu?" Gözlerini kıstığında elimi enseme atıp sıktım. Nası anlatıcaktım şimdi? Hiç anlatmak istemiyordum. "Taehyung-" Hocanın içeri girmesi ile gözlerimi yumup rahat bir nefes verdim. Nefret ettiğim kimya öğretmenim, iyiki vars-