Blood Rose/Taekook

Kilitli Kapı

Yorumlarınız ve oylarınız benim için çok çok  değerlidir~

İyi okumalar🤍

"Taehyung!" Yoongi bağırdığında Taehyung yerinden korkuyla sıçramış ve mutfak bölümünün kapısını açıp kafasını içeri uzatmıştı. Yoongi uzatılan başı görmesiyle karıştırdığı yemeğin kaşığını yanındaki çalışana verdi.

"Masalara servis yapıcak ve mutfağa yardım edeceksin."

"Yerleride sileyim mi?" Mutfağın tamamen içine girerken söylendi.

"İstersen onu da yap beni ilgilendirmiyor." Elindeki bezle ellerini silerken etrafına bakındı. Kafasına taktığı bandanayla aşırı yakışıklı görünüyordu ve öyle ki Taehyung elini uzatıp bandananın bir kısmını düzeltmişti.

"Yakışmış." Diye de eklemişti.

"Mark!" Yoongi'nin onu takmayıp tekrar bağırmasıyla yerinden sıçradığında elini kalbine götürdü.

"Evet şef!?"

"Sana ne dedim ben?" Yoongi Mark'ın yanına giderken söylendiğinde Taehyung sıcak olan mutfak karşısında elini havada sallayarak rüzgar yapmaya çalıştı.

Gelen rüzgar bile sıcaktı ki!

"Yavaş ekle demedim mi?"

"Şef yavaş ek-"

"Sürahiden bardağa su mu dökmüyosun?! Daha yavaş ekle!" Mark elindekini daha yavaş dökmeye başladığında başını salladı. "Aferin, aynen böyle." Mark'ın saçlarını karıştırdığında Taehyung'un yanına geldi. "Şimdi, mutfağa yardım edeceksin derken ciddi değildim. Yumurta bile kıramıyosun sen." Gülerek söylediğinde Taehyung gözlerini devirdi. "O yüzden garsonluğa atandın." Uzanıp askılıktan garsonların giydiği bir önlük aldığında ona uzattı. "Al bunu da giy. Tek bir tabak, bardak ne olduğu önemli değil. Herhangi bir şey kırarsan canını okurum senin."

Tehtitkar bir şekilde söylediğinde Taehyung başını sallarken ona uzatılan önlüğü alıp boynundan geçirdi ve kuşakları arkasında bağladı.

Şuan evde oturup ders çalışmayı yeğlerdi.

●●●

Siyah renk çizmelerin sahibi kapıyı açıp içeri girdiğinde etrafını gelişi güzel incelemiş ve etrafı en net görebileceği bir masa seçip oraya oturmuştu. Yanındaki gençte paltosunu çıkartıp sandalyeye gelişi güzel attığında kollarını sıvarken karşısında yer edinmişti.

"Neden buraya geldik?" Sorusunu ona yönelttiğinde masada hazırda bulunan menüyü incelemeye başladı.

"Yemekleri güzelmiş diye duydum." Mekâna tekrardan bir göz attı. "Bayağı ünlü bir yer. Korede çok konuşuluyo."

"Tamam şimdi bana geliş nedenimizi söyle." Gülerken ona kısa bir bakış attığında öylesine baktığı menünün sayfasını çevirdi. "Sana burayı anlat demedim."

"Öğlen yemeği yeriz diye düşünmüştüm." Alaycı şekilde söylediğinde Jimin onun ne demek istediğini anlamış ve o da gülmüştü.

"Kırmızı şarap içer misin?" Karşısındaki adamın onu onaylaması üzerine elini kaldırıp garsonu çağırdığında Taehyung onları görmüş ama uzakta olduğu için önce etrafına bakınmış, diğerlerinin başka işle meşgul olmasıyla oraya yönelmişti.

"Hizmetini sevmedim..." Jimin sinirle mırıldanırken etrafına bakındığında tam ağzını açıp garson çağırmak için seslenecekti ki yanında gördüğü kişiyle içinden bir küfür savurdu.