Uyuyan Güzel

266 23 1
                                    

Taehyung açılan bilinciyle ağrıyan vücudu yüzünden hafif yüzünü buruşturduğunda çok yorgun hissediyordu. Her şeyi boş verip uyumaya kaldığı yerden devam edecekti ki duyduğu seslere kulak kesildi.

"Çok güzel..."

"Dokunma." Jimin Hoseok'un eline vurduğunda sinirle çıkıştı. "Saçma sapan hareketlerin var."

"İnsanlar hep bu kadar güzel mi?" Hayranlıkla yatakta yatan bedene bakarken konuştuğunda Jimin sesli bir nefes verdi.

"Çık odadan Hoseok."

Yaka paça odadan çıkardığı arkadaşıyla beraber arkasından kapıyı kapadığında yatakta yatan beden zor bela gözlerini araladı. Boğazındaki kurulukla yerinden doğrulmaya çalıştığında acıyan sol koluyla beraber yüzünü buruşturdu tekrardan. Önünü görebilmek için kırpıştırdığı gözleriyle kolunu inceledi. Sarılı olan beyaz sargı beziyle kaşları çatıldığında başını kaldırıp etrafına baktı.

Evde değildi?

Sol koluna dikkat ederek yatakta doğrulduğunda ayaklarını yataktan aşağıya sarkıttı. Yerinden kalkarken odanın simsiyah eşyalarında gezdirdi gözlerini.

Duvar kenarındaki uzun masanın üstünde yer edinen çerçeveli resme gözü takıldığında o tarafa doğru ilerledi. Çerçeveye önce uzaktan incelediğinde gördüğü aile tablosuyla yüzünü bir gülümseme aldı. Çok güzel bir kadın ve yanında yakışıklı bir adam vardı. Önlerinde de iki çocuk vardı ve biri diğerinden daha küçükken burnunu kırıştırmış şekilde 32 diş gülümsüyordu. Yanında abisi olduğunu düşündüğü çocukta sağ kolunu küçük kardeşinin omzuna atmış şekilde dururken yüzüne komik bir ifade yerleştirmişti.

Çok mutlu görünüyorlardı.

Dalmış şekilde resmi incelerken çerçevenin bir el tarafından sertçe ön yüzünün masaya çevrilmesiyle çıkan ses yüzünden irkildi. Resmi artık göremiyordu ve bunu yapan kişiyi görmek için yüzünü yanındaki bedene çevirdi.

Jungkook...

"Ben, ben şey..." Gördüğü yüz karşısında şoka uğramışken Jungkook kendisine değil, yüzünü çevirdiği çerçeveli resme düz bir ifadeyle bakıyordu. "Ben merak etmiştim o yüzden bakıyordum." Yanlış bir şey yaptığını düşünerek kendisini açıklama çabası içine girdiğinde alt dudağını dişledi.

"Ailen mi?"

"Seni ilgilendirmez."

Verdiği cevap yüzünden Taehyung'un yüzündeki değişik ifade asılı kaldığında gözlerini ondan kaçırdı. İçinde bir şeylerin parçalandığını hissederken hak vermişti.

Onu ilgilendirmezdi.

Konuşmak için ağzını araladı fakat söylecek bir şey bulamadığında hava yutmakla yitindi. Burdaydı. Karşısındaydı. Ama o hiç bir şey söyleyemiyordu.

Boğaz temizlenme sesiyle dikkatleri kapı girişine kaydığında Taehyung gördüğü güzel kadınla gergince yutkunmuştu.

Kadının gözleri kısa bir an Jungkook'un yanındaki çocuğun koluna kaydığında bir süre inceledi. "İyi görünüyorsun." Yüzüne bir gülümseme yerleştirdiğinde kendisinden en az 15 yaş küçük çocuğun gözleriyle buluşturdu kendi irislerini. Jungkook ona telefonda bağrarak eve gelmesini söylediğinde apar topar gelmişti ve 9 saattir uyuyan bu genci iyi görmek kendisini iyi hissettirmişti.

Öleceğini bile düşünmüştü bir ara.

"İ-iyiyim." Taehyung gözlerini kaçırarak konuştu ve ardından kısık bir tonla devam etti. "Teşekkürler."

Blood Rose/TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin