Kim Taehyung

266 21 2
                                    

Bu bölüm biraz daha Taehyung ağırlıklı işlenmiş bir bölüm. Yani demek istediğim, Taehyung'un kafa karışıklığını ve bebekliğinde başında geçen bir kaç olay anlatılıyor. Kısa bir bölüm ama ileride kelime sayıları artacak ve daha çok Taekook ağırlıklı olacak. Bu bölümler önceden yazılmış bölümler ve sıkıldıysanız söyleyebilirsiniz.

Önceden de söylediğim gibi, bölümleri atmak için en az 30 okunma olmasını bekliyorum. Bölümleri bekleyen varsa bunu söylesin ki belki daha sık atabilirim.

Herkese iyi okumalar dilerim. Yazım hatası varsa affedin.

Oy ve yorumlarınız çok çok çok değerlidir.🤍




Taehyung konuşan öğretmeninin dediklerini anlamak için büyük bir çaba sarf ederken aşağıya doğru düşen başını tekrar doğrulttu. Gerçekten çok uykusu vardı ve o şuan ayakta bile zor dururken hemen yanındaki bavuluna tutunup kendince destek almaya çabalıyordu. Dün akşam gördüğü o izlerden sonra çok zor uyayabilmişti, ki buna uyumak denirse tabi. İçinde yer edinen 'Acaba birisi beni mi gözetledi?' düşüncesi içten içe kendisini kemirmesine sebep olup durmuştu. Bir yandan da saçma geliyordu bu fikir. Eğer birini gözetlemek istiyorsan ve gözetleyeceğin nokta yüksekse merdiven kullanmanız gerekirdi değil mi? Hadi merdiven kullanmadı diyelim...

O izleri nasıl oluşturmuş olabilirdi?

Sert bir şeyle mi vurmuştu?

Öyle olduysa duyması gerekmez miydi?

Ya o evde değilken yapılmışsa?

Zihninde dolanan soruların arasına her saniye bir yenisi daha eklenirken yüzünü ovuşturdu sıkıntıyla.

Ne yapacaktı? Taehyung ilk defa kendisini çaresiz hissediyordu ve düşünmekten başına ağrı girmeye başlamıştı artık. Yanına yarım yamalak aldığı uykusuda eklenince iyice çekilmez bir hâl alıyordu ve o da yetmezmiş gibi öğretmeninin yaptığı boş konuşmasını dinliyordu.

"Hepiniz tek kişilik odalarda kalacaksınız. Kahvaltı, öğlen ve akşam yemeği olmak üzere günde 3 öğün yemek yenecek. Kahvaltı sabah dokuz, öğlen yemeği saat birde ve akşam yemeğide akşam saat sekizde yenecek. Bu saatlerden 10 dakika önce herkes aşağıda sandalyesine oturmuş hâlde olacak. Arada toplu bir şekilde gezi yapacağımız saatler olacak ki onun için size bilgilendirme yapacağız. Ek olarak ise gezmek istediğiniz yerleri bizim bilgi dahilimizde olmak üzere tek başınıza yada arkadaşınızla gidebilirsiniz."

Tamam.

O kadar boş konuşuyor olmayabilirdi ama sonuç olarak çok konuşuyordu ve bu Taehyung'un zihnine gönderilen cümlenin daha anlamını anlayamadan yenisi eklenmesi yüzünden karmaşıklığa yol açıyordu. Yani evet, hoca Taehyung için şuan boş konuşuyordu.

"Başka sorusu olan yoksa odalarınıza gidebilirsiniz."

Taehyung eline tutuşturulan anahtarla salak halinden biraz daha sıyrıldığında anahtarlığın üstünde yazan yazıyı okumaya çalıştı.

Ne yazıyordu bu lanet şeyde? 13 mü yazıyordu yoksa 18 mi?

Başını geriye atarak ofladığında bavulunda duran elini çekip gözlerini ovuşturduğunda tekrar baktı.

Ah,...18 miş.

Anahtarlığa karşı kendince tribe girdiğinde gözlerini devirip sinirle montunun cebine tıktı. Bu sayılar birbirine bu kadar benzemek zorunda mıydı?

Bavulunu sürükleyerek ilerlemeye başladığında asansörün düğmesine basıp etrafına bakındı yarı uykulu bir şekilde. Güzel bir mekandı her şeyden önce... Her yer pırıl pırıl parlıyordu ve oldukça lüks gözüküyordu.

Blood Rose/TaekookМесто, где живут истории. Откройте их для себя