Yüzleşme

221 23 9
                                    

SELAM. Arkadaşlar yorum olmayınca harbi söylüyorum bölüm beğenilmemiş gibi hissediyorum. Yapmak zorunda değilsiniz ama bu beni gaza getiren bir şey ayrıca...... 6K OLMUŞUZ....?????

"Ne?"

Neredeyse dibimde oturan bedene öylece bakarken kala kaldığımda ağzım bir kaç kere aralanmış fakat zihnimin içindeki tüm kelimeler anlık yok olduğundan, tekrardan geri kapanmıştı.

Öylece onun suratına bakıyordum. Tahminim olan şeyi onun yapmış olabileceği düşüncesi beynimi yavaş yavaş ele geçirirken kaşlarım hafif çatık, dudaklarım aralıktı.

Siktir.

"Kutu derken..." Demeye çalışmıştım emin olamayarak. "Siyah olan-"

"Evet." Gözlerimle olan bağlantısını koparmadı. "Siyah olan."

Dudaklarım daha da aralanırken sürekli hava yutup duruyordum. Siyah kutu, kırmızı güller, cehennem adı altında olan o not, evime ben evdeyken girmesi...

Tanrım.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

Ellerimi yatağa yaslayarak yerimde dikleşirken ondan uzaklaşıp sorduğumda gözlerindeki ciddilik bariz bir şekilde okunuyordu. Anlatmak ve anlatmamak arasında kalmış gibiydi ve sonuca anlatmak üzerinden varmıştı. Ama şu an bu önemli değildi.

"Amacın beni mi öldürmekti değil mi?"

"Taehyung-"

"Kapıma kanla yıkanmış gül gönderdin Jungkook."

Sesim o kadar sert ve soğuktu ki aramıza açtığım az mesafeyi tekrardan kalçasını yatağın üstünde kaydırarak tekrardan eski hâline getirmişti.

"Bak..." Gözlerini yumup sert bir nefesi ağzından dışarıya saldı. "Hiç bir şeyden haberin yok. Eğer olsaydı, o güllerin anlamlarını anlardın."

Neyi anlamam gerekiyordu?

Kapıma lanet bir siyah kutu içerisinde gönderilen yirmi adet kanlı gülden benim ne anlam çıkartmam gerekiyordu?

Hiç bir türlü mantıklı bir cevap bulamıyordum ve bu benim sinir kat sayımı daha da yükseltiyordu. Amacı beni en başından beri öldürmekti. Bu bariz bir şekilde ortadaydı.

Bulabiliğim tek cevap buydu.

"Evet, amacım en başında seni öldürmekti." Dediğiyle bedenimi bir titreme sardı ve gözlerimi ondan kaçırırken yerimde kıpırdandım. "Ama sonra hiç bir şey bilmediğini fark ettim. Kutuyu açtığında çok şaşırdın ve korktun. Bu tepkileri vermene bende şaşırdım. Garipti anlıyor musun? Yaşanan onca şeyden sonra senin hiç bir şey anlamayıp böyle bir tepki vermen garipti."

"Bilmediğim o şey ne?"

Sustu.

Gözleri, göz bebeklerimin içini talan ederken alt dudağının kenarıyla uğraşmaya başlamasıyla bakışlarım oraya kaydı. Gördüğüm şey ise; piercing. Dudağının sol tarafına bir piercing yaptırmıştı. Gözlerim bir kaç saniye o onunla oynarken orada sabit kaldığında tekrardan onun gözlerine baktım.

"20 tane gül vardı."

"Evet."

"Ama onlar senin ailenin ölüm yıl dönümünü belirtmiyordu."

"Ne?"

Yüzüm buruşurken kaşlarım daha çatıldığında lafı eveleyip gevelemesinden nefret ediyordum. Kurduğu cümleyi anlayabilmek için aklımdan tekrar geçirdiğimde yaşadığım farkındalıkla kaşlarım hızla eski halini aldı.

Blood Rose/TaekookWhere stories live. Discover now