Taehyung Burada Mı?

207 23 10
                                    

Slm.
Nbr?
İi bnd.
İi okmlr.

(Yorum yapılamıyormuş sanırım kitaba öyle bir özellik mi var? Hiç yorum gelmiyor?)

Jungkook cebinden çıkarttığı anahtar ile açtığı kapıdan sessizce içeri girdiğinde salondan gelen ışık ile kaşları çatıldı. Elindeki anahtarı cebine koyarken salona girdiğinde boş olması ile gözleri üst katın merdivenlerine kaymıştı.

Hızlı hareketlerle çıktığı merdivenlerden sonra önüne geldiği kapıyıda yavaşça açıp içeri girdi.

"Taeh-"

Boş olan yatakla kelimesi yarıda kesilirken kaşları hızla çatılmış ve kendisini telaşla aşağı kata atmıştı.

"Taehyung!"

Tüm odaları teker teker gezerken kapısını açıp boş olan odaları gördükçe telaşı arttığında son odanında boş olması ile koşarak evden çıkmıştı ve iki yana ayrılan sokağa bakmıştı.

"Sikeyim, sikeyim... Nerdesin sen bu saatte?"

Saat 02.45'ti. Telefonunu cebinden çıkartıp rehbere girdiğinde Taehyung'un telefonunun olmadığını hatırlamasıyla elini havada yumruk yaptı ve bir küfür daha savururken yüksek sesle bağırdı.

"Lanet olsun!"

(...)

"Senin o kapıya vuran elinin tüm kas hücrelerini sikeyim orospu çocuğu."

Yoongi küfür savurarak çıktığı odasından daha tam açamadığı gözleriyle önünü görmeye çalıştığında elini bir yere çarpmamak için önüne siper etmişti.

Kapısı kırılacakmış gibi sert vuruluyordu ve Yoongi gerçekten de hangi geri zekalının bu saatte kapısında ne aradığını merak ediyordu.

"Geldim! Lanet olası seni."

Son cümlesini normal sesiyle söylerken nihayet bir yerlere çarpa çarpa da olsa kapıya ulaşabildiğinde hışımla açmış ve tam yedi sülalesine sövecekken gördüğü beden ile kaşları hızla çatılmıştı.

"Taehyung burada mı?"

"Ne? Ne Taehyung'u?"

"Taehyung, burada mı!?"

"Değil! Evinde o, burda niye olsun?"

"Ah... Sikeyim." Jungkook dişlerini sıktığında saçlarını çekiştirmişti. Yoongi onun bu haliyle endişelenmeye başladığında karşısındaki adamın hem sinirli hem telaşlı hem de endişeli hallerini izlerken alacağı cevaptan korkarak konuşmak için ağzını araladı.

"Taehyung'a bir şey mi oldu?"

"Bilmiyorum!" Demişti Jungkook sinirle. "Evde yok. Bu saatte nereye gider bu çocuk!?"

"Belki yürüyüşe falan çık-"

"Yok!" Demişti gözleri karanlık sokakta gezinirken. "Tüm sokakları tekrar tekrar dolaştım ama yok! Eve baktım, sahile baktım her yere baktım. Yer yarıldı da içine girdi sanki."

Yoongi şaşkınlıkla ona baktığında kapıdaki bedenin orda kalmasını umursamadan odasına yöneldi.

"Seokjin'i aramalıyım."

(...)

"Ne demek yok!?"

"Felix oturduğu koltuktan hızla kalktığında Yeonjun onu çekip geri oturtmuştu.

"Sakin ol."

"Olamam anlıyor musun!? Çocuk kayıp diyorsunuz farkında mısınız!?"

"Polisi aramalıyız."

Blood Rose/TaekookWhere stories live. Discover now