Hem Aklıma, Hem De Kalbime

251 22 45
                                    

"Yapacağın işi sikeyim senin. Hayır oraya değil- Tanrım..."

Yoongi gözlerini yumarak sağ elini burun kemiğine götürüp sıktığında merdivendeki beden sesli bir nefes verdi.

"Yukarı kaldır şunu Seokjin!"

Elini yüzünden çekip aniden çemkirmesi ile Seokjin yerinden korkuyla sıçradığında ufak bir telaş çığlığı ile hızla sallanan merdivene tutundu. İrileşen gözleri ile düşme korkusu tüm vücudunu sardığında eline geçen ilk şeyi sinirle aşağıdan ona çemkiren bedene fırlattı.

"Öküz! Hayvan! Düşüyordum amına koduğum!"

Sinirle bağırdığında Yoongi üstüne atılan süs eşyasından korunmak için ellerini kaldırıp hafif sola doğru döndü.

"Sana şu ağzına sıçtığımın süsünü yukarı kaldır diyorum."

"Kaldırıyorum işte!"

"Mal! Yön bilgin mi yok senin!? Yukarı dendiği zaman o şey yukarı kaldırılır!"

"Gel kendin yap o zaman."

Merdivene tutunup sinir edici bir tonla hafif aşağı doğru eğilip Yoongi'nin boyunun kısa olmasına laf çarpıttığında, Yoongi altında kaldığı küçümseme ile sinsice gözlerini kıstı ve ona doğru yaklaştı.

"Şu merdivene tekme atsam ne yapabilirsin?"

"Yoongi sakın!"

Bağırışı evde yankılanırken kapı pervazından genç bir beden elindeki tabak ile sekerek içeriye girdi. Ağzında ufak bir şarkı mırıldanarak birbirlerini yiyen ikiliyi umursamadan masaya vardığında elindeki tabağı yavaşça masaya koydu.

"Felix! Gel şunu da al!"

Yeonjun kaşları çatık şekilde Seokjin tarafından özenle yapılmış kurabiyeleri tabağa koyarken seslendiğinde tabağa uzanan eli gördüğü gibi gözleri ateş saçarken sinirle o ele vurdu.

"Ah!"

"Dokunma."

"Sadece bir tane yiyecektim..."

"Yarrağımı yersin anca."

"O da olur."

Soobin'in omuz silkip rahat bir tavırla söylediği şeye karşın Yeonjun gözlerini irileştirerek hızla ona baktı. Soobin onun bu haline kırkırdayıp "Şapşal." Dediğinde sekerek içeriye giren Felix ile bakışları oraya kaydı. Sarı saçlı çocuk kafasının üstüne yaptığı iki küçük at kuyruğu ile tam bir civcive benziyordu.

Felix hiç bir şey demeden Yeonjun'un hazırladığı bir başka tabağı alıp yine sekerek mutfaktan çıktığında Soobin onun gidişini izlemiş ve gülerek sevgilisine dönmüştü.

"Bu da pek bir neşeli."

"Şaşırtıcı derece Taehyung'un doğum günlerini kutlamayı çok seviyor."

Yeonjun girdiği şoktan nihayet çıkıp yanıtladığında omuz silkti. Taehyung'un kaçırılmasının üstünden tam 4 gün geçmişti ve onun doğum gününü kutlamak için hazırlık yapıyorlardı.

"Benim doğum günlerimde mezar taşı motifi alan adamla aynı adam olması ne garip."

Yeonjun büyük bir kahkaha attığında başı bunun etkisiyle arkaya doğru düşerken Soobinde ona bakarak gülümsedi.

"Cidden." Dedi Yeonjun gülmesini baskılamaya çalışırken elini önünde savuşturdu. "Hatırlatma. Seninde onun doğum gününde kazma kürek alman kadar komik bir şey yok."

Bu sefer Soobin yüksek bir kahkaha atarken aklına gelen anılar ile yüzünü bir sırıtış kapladı.

"Her şey karşılıklı."

Blood Rose/TaekookWhere stories live. Discover now