El İzleri

302 20 2
                                    

Öhm.

İyi okumalar.

"Ya nerden çıktı bu fikir şimdi? Ben gitmek istemiyorum hiç bir yere."

Bavulunu toplamaya çalışan arkadaşlarına söylene söylene engellemeye çalışırken Felix onu kenara ittirdi. "Kaç ayağımın altından." Açılan arayla genç adamın dolabının yanına ilerlediğinde Taehyung ofladı.

"Bir insanın neden çorabıyla donu farklı yerde olur ki?" Yeonjun söylene söylene etrafına bakınırken dolabın içinde gördüğü çoraplarla gözleri parlamıştı. Yarım saattir onları arıyordu resmen.

"Ya siz beni dinlemiyor musunuz? Ben gitmek istemiyorum!"

"2 gündür ayaklı ölü gibi geziniyosun ortalıkta. Görmüyoruz mu sanıyorsun?" Felix ellerini beline koyarken konuştuğunda Taehyung ondan gözlerini kaçırmıştı.

"A-alakası yok! Hem yorgunum son günlerde. Bende bir insanım yorulmuş olamaz mıyım?"

"Duyanda okuldan önce ve sonra hem işte çalışıyor, akşam işten çıkış saatide bir sanır. Okuldan sonra full evdesin Taehyung. Zorla dışarı çıkarttık seni bu iki günde."

"Hay ananın-"

Yeonjun'un söylenmelerine takmadığında ciddi ifadeyle Taehyung'a bakmaya devam etti. Endişelenmeye başlamıştı, ilk gün olayın şokunu atlatması üzerine bir şey dememek için kendisini tutsada Taehyung bu olayı iyice kafasına takmaya başlamıştı ve depresyona girmesine de az kalmıştı.

Arkadaşı gözünün önünde eriyip gidiyordu.

Bu iki günde yemek yemediğininde farkındaydı. Zayıf bir bünyesi vardı ve o buna rağmen inatla kendisine zararlı olacak her şeyi ant içmiş gibi yapmakta kararlı gibi görünüyordu.

"Kafanı dağıtmak zorundasın Taehyung. O adam tüm aklını yerinden oynattı senin. Yemek bile yemiyorsun."

"Onunla alakası yok." Taehyung yalan savuşturduğunda Felix gözlerini devirdi.

"O geziye gideceksin."

"Gitmeyeceğim."

"Gideceksin inatçı herif. Hemde koşa koşa. Sabrımı sınama benim yeminim olsun şu camdan aşağıya atarım seni."

İşaret parmağını ona doğrultarak konuştuğunda Taehyung onun suratına suratına bakarak yüksek sesle ofladı.

"Oflama!"

"Of!"

"Taehyung ben senin yapacağın oda düzenini sikeyim."

"Ne arıyorsun söyle."

"Şu eşofman altıdır, tişörttür falan."

"Ordalar." Eliyle dolaptan en uzak köşede bulunan kıyafetleri gösterdiğinde Yeonjun gözlerini kırpıştırdı.

"Taehyung, senin neden kıyafetlerin bir çorap çiftinin birinin başka bir odada yatağın altında olması, diğer tekininde oturma odasının ortasında olması gibi birbirinden uzak?"

"Evet!" Yeonjun bu cümlesi yüzünden Felix'i göstererek ona katıldığını belirtti. "Götüm çıktı burda! Ne işi var o kıyafetlerin orda?!"

"Ya ne bileyim oraya koymuşum işte!"

"Güzel arkadaşım." Yeonjun ellerini birleştirirken dolabın yanına geldi. "Bak bu dolap." Sol elini dolabın üstüne koyup gösterirken devam etti. "Çorabımızı, donumuzu, tişörtlerimizi, hırkalarımızı, eşofmanlarımızı, kırışmaması için ütülediğimiz gömlekleri kısaca kıyafetlerimizi bak altını çiziyorum dikkate al beni. KIYAFETLERİMİZİ KOYMAK İÇİN bu siktiğimin dört kapaklı beyaz şeyi kullanıyoruz."

Blood Rose/TaekookWhere stories live. Discover now