Ona En Layık Olan Kişi Benim

233 21 15
                                    

Dıptırıs dıptırıs🥁🥁

KİTAP 5 BIN OLDU LAAAAAAAAAAANNN

AKLIMA BÖLÜM ATMADIĞIM GELDİ BİRDEN ŞECŞSİJEÜKVÜIZĞJRUHEOĞUSĞWJGĞUXĞJEÜ

İYİ OKUMALAR

Taehyung sandalyenin arkasına bağlanmış ellerini çekiştirdiğinde sinirli bir nefes verirken başını arkaya attı.

"Senin bağlayacağın ipi... Sanki ayı bağlıyor siktiğimin herifi."

Kurtulmaya çalıştıkça kalın ip derisine sürtüyor ve tahriş ediyordu. Her ne kadar canı yansa da bunu yapmaktan vaz geçmeyip, inatla kurtulmaya çalışıyordu.

"Bir elime geçirsem seni- Ya off..." Hayıflanırken gözlerini yumduğunda sinirli bir nefes verdi. Ayaklarını tepinircesine yere vurduğunda bağlı olan ellerini yumruk haline getirdi.

"Suratını dağıtana kadar yumruk atıcaksın bunun. Ağzıyla burnu yer değiştiricek."

Söylenmelerine devam ederken açılan kapıyla o adam içeri girmişti. Taehyung'un gözleri onu bulurken sırıtan ifadeyle sinir katsayısı daha da yükselmişti.

"Cidden..." Demişti Yunh içeri girerken. "Çok komik söyleniyorsun. Bir de boş konuşuyorsun. Beni dövebileceğine kendin de inanıyor musun?"

Onun gülerek söylediği şeye Taehyung da güldüğünde yüzüne alaycı bir ifade yerleştirmişti.

"Evet. Bedava estetik işte. O yamuk burnunu düzeltmeye yardımcı olur belki."

Söylediği şeyle Yunh'un alaycı ifadesi yüzünden hızla silinirken kaşları çatılmıştı.

"Burnum yamuk falan değil."

"Ah... Her şeyin içine soktuğun uzun ve yamuk burnun... Dikkat et de kıstırmasınlar."

"Kes sesini."

Taehyung onu sinir ettikçe daha da keyiflenirken, karşısındakinin yüzünün kızarmaya başlaması kahkaha atmak istemesine sebep oluyordu. Birilerini sinir etmek konusunda üstüne yoktu. Jungkook birse kendisi ikiydi. İkisininde karşısındakinin açığını bulmaları yeterliydi.

Ve Taehyung çoktan o açığı bulmuştu.

"Hey, baksana. Çok ciddi söylüyorum. Bir doktora çıksan iyi olur. Tanıdıklarım var, sana en iyi şekilde yardımcı olurlar merak etme. Gözlerin sağlı aşkına... Onu acilen yok etmemiz gerek."

"Sana kes sesini dedim!"

Yunh karşısında sandalyede oturan gencin üstüne doğru yürüdüğünde Taehyung alayla kaşlarını kaldırdı.

"Ne yaparsın?" Demişti merak içinde. "O köpek dişlerini boynuma saplayıp tüm kanımı mı çekersin?"

"Emin ol yaparım."

"Tanrım..." Demişti Taehyung yüzünü buruştururken. "Siz vampirler ne biçim varlıklarsınız. Ufkunuz açılsın diye küçükken hiç resim falan bir şey yaptırmadılar mı? Hepinizin kafası tek bir sistem üzerine kurulu. Yazık, sana bir de terapist lazım."

Başını umutsuzca iki yana sallayarak söylendiğinde karşısındaki adamı daha da sinirlendirdiğinin farkındaydı.

Amacı da oydu zaten.

"Seni-"

"Saldırsana." Demişti bayık bakışlarla. "Saldır! Ama Jungkook gibi bir gerçek var, hatırlatırım."

Jungkook'un gelip kendisini kurtaracağından emin olduğu kadar değildi de. Fark etmemiş olabilirdi. Sonuçta eve gitmediği sürece evde olmadığını fark edemezdi. Arkadaşları fark etmiş miydi? Etmiş olmalılardı. Şuan istediği iki şey vardı. Biri Jungkook'un gelip onu kurtarması.

Blood Rose/TaekookOù les histoires vivent. Découvrez maintenant