Yalan Söylüyor

234 18 11
                                    

"Taehyung!"

Seokjin kemiklerini kırmak istercesine sıktığı beden hissettiği baskı sebebiyle nefes alamadığını hissederken Yoongi elini onun omzuna yerleştirmiş ve çekiştirmişti.

"Bırak çocuğu nefes alamıyor."

"Nasıl bana haber vermezsiniz!?"

Seokjin vücuduna hücüm eden sinirle sarıldığı bedeni aniden serbest bıraktığında Taehyung içine derin bir nefes çekmiş ve soluklanmıştı.

"Niye verelim? Taehyung'u görür görmez bayıl diye mi?"

"Ne alakası var?" Kollarını birbirine bağlarken tek kaşını kaldırmış olan Yoongi'ye sinirli bir bakış attı. "Şu veletleri bile götürmüşsünüz." Tek elini çözüp koltukta oturan 3 bedeni gösterirken odada bir:

"Hey! Bizde burdayız hani!?"

Sesi yükseldi. Felix kısık gözleri ile kafasını ona çevirmiş Seokjinle kısa bir bakışma yarışına girdiğinde Soobin yutkunmuş ve Felix'in kolunu dürtmeye başlamıştı.

"Bakmasana salak."

"Çekemiyorum gözlerimi Soobin. Kilitlendim."

Yeonjun Felix'in kafasını tutup sertçe önüne çevirdiğinde Seokjin gözlerini ondan çekerken genç çocuk gözlerini kırpıştırmıştı.

"Tanrım..."

Yoongi onun bu tavrına göz devirirken Taehyung'un gözleri aradığı beden için odada geziniyordu.

Jungkook neredeydi?

Odanın koltuklarından birinde oturan Jimin gözüne çarptığında yanında didişen ikiliyi arkasında bırakıp sert adımlarla onun yanına ilerledi. Merak ediyordu. Kaçırılmıştı. Jungkook onun için gelmişti. Ama Jimin onu arabaya tıkıp onun daha sonra geleceğini söyleyip hep Jungkook'un yanına gitmesine izin vermemiş hem de onu görmesini engellemişti. Eve geldiklerinden beri ortalıkta yoktu. Bu durum Taehyung'u sinirlendirdiği kadar üzülmesine de sebep oluyordu.

"Jimin."

Koltukta oturup telefonuyla ilgilenen beden adının söylenmesiyle hızla telefonu kilitleyip yanına attığında başını kaldırıp tepesinde dikilen bedene gergince gülümsemişti. Bu tepkisi Taehyung'un garibine gitse de takılmamayı seçip hafifçe onun kulağına eğildi.

"Jungkook nerede?"

Fısıltı şeklinde söylediği şey Jimin'in kasılmasına sebep olduğunda alt dudağını dişleyerek etrafına bakındı.

"Gelecek Taehyung."

"Neden gelmedi o zaman bu saate kadar?"

Jimin yan olan bedenini bir bacağını kırıp koltuğa yerleştirip bedenini ona çevirdiğinde derin bir iç çekerken bu durumu nasıl açıklasın diye düşünüyordu.

"Ya bak." Gözlerini yumup derin bir nefes çekip sertçe dışarı saldığında açılan gözleriyle önündeki gencin kolundan tutup yanındaki boş yere çekiştirdi. "Otur ilk önce."

Taehyung onun söylediğini yapıp yanına oturduğunda dudaklarını nemlendirip söyleyeceklerini bekledi.

"Oraya gelmeden önce çok büyük bir tembih aldım." Genç çocuğun kaşları çatıldığında olabildiğince onu sinirlendirmemeye çalışacak şekilde anlatmaya çalışıyordu. "Oraya gittiğimizde bazı sebeplerden dolayı senin kendisini görmesini engellememi istedi."

"Ne?"

Taehyung kurulan bu cümleye anlam veremezken yüzü de bunun getirisiyle buruştuğunda, Jungkook'un neden böyle bir şeyi istediğini sorguluyordu.

Blood Rose/TaekookWhere stories live. Discover now