Keten Prenses

5.Pardon?

Bu bölümü, ilk bölümü yazdığımda beni dinleyen canım kamkim @eflennn adlı kullanıcıya ithaf ediyom. Öpüldün :*

İyi okumalar :D

Multi Kuzey genşler ^_^

Toprak'ı da alıp sınıftan atarlı atarlı çıkacaktım ki yarım saattir aylak aylak durup üstümü değiştirmediğim aklıma geldi. Hani beden dersindeyiz ya. Sınıfın kapısında durdum ve kendi kendime gözlerimi devirdim. "Sen git ben geliyorum."dedim Toprak'a. Kafa bi gidip bi gelince normaldir canım. Normal.

Toprak giderken Melih'te bana alay dolu bi gülümseme fırlattı. Yani bu gülümseme öyle bi gülümseme ki film uyarılarında ki 'Dikkat! Yüksek oranda götlük içerir!' cümlesiyle birebir. Yani öyle işte. Aslında öyle bi uyarı yok ama onun ki öyle. İşte sırıtışının ne kadar bokum olduğunu anlatmak için dedim. Okey?

İlk defa benden beklenmeyecek bir şekilde tepkisiz kaldım ve o da defolup gitti. Davul ol inşallah! Hani def-davul var ya. Tef miydi la o? Neyse.

Üstümü değiştirdikten sonra geç kaldığım beden dersine gittim. Bahar geldiği için üstümde siyah arctic monkeys baskılı bir tişört ve siyah bi eşofman vardı. Evet çok kuulum kesin.

Hocadan bir miktar azar işitmiş olabilirim ama alıştığım için etkilemedi artık. Yüzsüz olduk aq. Hoca küfretse gülme eşliğinde 'sensin o sikik' diyen bir bakış atacam. O derece. Voleybol sahasında oynamaya başladığımız sırada pencere kenarında beni izleyen bir adet sarı kafa gördüm.

Dikkat kesildiğimde bu sarı kafanın yakışıklı olduğunu, zoom yaptığımda ise HAKAN olduğunu fark ettim. Anağm! Sen beni mi izliyon beybisi? Len sana gurban olsunlar. Öpüpte başlara goysunlar. Lelelele. Evet arkadaşlar 'Kenan Doğulu'nun 'kız sana hayran olsunlar' şarkısını, 'abim damat oluyor' türküsünün fon müziğiyle harmanlarsak ne bok olur?' adlı belgesele hoş geldiniz. Hepinizi canı gönülden tebrik ediyorum.

Hakan'la metreler arası bi uzaklıktan aşk, meşk, flört dolu bakışmalar yaşarken beynime gelen ani darbe ile neye uğradığımı şaşırdım. Doğruyu söyleyin! Hanginiz bana odun attı? Haa topmuş yaa sorun yok.

Beynim zonk zonk zonklarken kafamın içi karıncalanmaya başladı. Görüşüm yavaş çekimde simsiyah bir duman tabakası eşliğinde bulanıklaşırken düşündüğüm tek bir şey vardı; "Hepinizin amına koyayım. Hakan beni izliyordu, kahretsin! "

Ne? Duygusala bağlar mıyım sizce? Ben ben? Aslı Ataberk? Ne halt yiyeceği belli olmayan kevaşe? Bu arada ben bayıldım haberiniz olsun.

...

Gözlerimi araladığımda etrafıma akbaba gibi üşüşmüş bir sürü insancık gördüm. Ya görüyor musunuz onlar için ne kadar değerliyim? Böyleyimdir ben. Yani beni sevmeyen bitlensin.

"Tamam ya uyandı. Sorun yok."dedi aşinalıkla beraber sinir olduğum bir ses. Değerliyim derken Melih malını aradan çıkarmayı unutmuşum.

Zannediyorsam kafam Toprak'ın bacakları üzerindeydi. Bana tepeden baktığına göre öyle bence. Spor odasına getirmişler beni. Bankta uzanıyorum öyle. Bana gram endişe bulunmayan bakışlarla bakan Melih'e kaşlarımı çattım. Ayıp lan!

Aslı o kadar piçlik yaptın. Normal değil mi?

Değil tabi ki! Ya iç kanamam olsa ölsem? O zamanda mı sorun yok dicek?

Aslı kafana top geldi. Olsa olsa beyin kanaması olur. İç kanama nereden çıktı? Ayrıca ona ne ki senden?

İç ses sus. Daha yeni aramız düzeldi sus. Seninle kavga etmek istemiyorum. Tamam mı?