8.OBAAA

326 43 18
                                    

Tamam normalde 1000 reads olmamızı bekleyecektim ama sabırsızım galiba-_-

Multide ki sınıftaki en yakın kamkilerimden biri. Çok özeldir benim için kaşar. 2 Haziran doğum günüydü. Ama ben mal multiye bunu koymayı unuttum. Neysem. DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN CİVCİV :* :*

~İyi okumalar~

Yayıldığı koltukta elinden kumandayı bırakmayan ve aynı şekilde benim elime de vermeyen abim Kerem'e gözlerimi kısarak baktım. Keşke birde işe yarasa. Hayır kimse mi etkilenmez? Oysa Melih bana böyle baktığında yer yarılsa da içine girsem diye düşünüyorum. Sonra tabi bir üşengeçlik. Tamam oraya girmeyelim.

Nerdeydik? Hah. Kerem. Ya insan bir cnbc-e açar, bir e2 açar ama bu gitti hayvan belgeseli açtı. Yahu ben ne yapayım karıncaların nasıl çiftleştiğini? Homurdanarak "Kerem kankilerini çok özlediysen sokakta da bulabilirsin. Neden benim rahatı mı bozuyosun? Etraf köpek dolu nasıl olsa."dedim.

Bana bir baktı ama tam baktı. Bakış o bakış. "Öyle mi?"dedi gözleri kısılırken. Başımı evet anlamında salladım. "Tamam."deyip ayağa kalktı. Ben de diyordum ne zaman kabullenecek hayvan olduğunu. Sırıtmaya başladım. Kumandayı kapacağımı düşünmek için erkenmiş meğer.

Koltuktan kalkıp yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı. Sırıtarak "Naber kanki?"dediğinde yüzüne tükürmek için bir hamle yaptım ama hemen başını geri attı. Bu sırada elinde ki kumandayı da sıkıca tutuyordu. Öyle bir tutma ki parmak boğumları beyazlamış.

Ona sinirlendiğim için mutfakta kek, börekle uğraşan anneme seslenmeye karar verdim. Arkadaşlarını çağırmış, gün yapcakmış falan filan. Ey kadın! Pazar bugün pazar. Ne gününden bahsediyorsun sen? "Anneee! Oğlun kanalı değiştirdi. 'Unutma Beni' elden gidiyor."

Unutma Beni'yi bu saçma sapalak -sapan ve salağın birleşimi- belgesele tercih ederim. Her ne kadar asırlık bir dizi olsa da sarıyor bir zamandan sonra. Yok o, onu sevmiş, yok o, onu böğründen vurmuş ama öldürememiş. Gittikçe fantastiğe bağlıyor. Ben bacağımdan vurulsam bile kan kaybından öleceğimi düşünür, ayıp olmasın diye yine ölürüm. Hayır yani o tetiği çekende de bir emek var. Göz ardı edemem. Türkiye fantastik dizi üzerinden yürümeye çalışıyor bence ama yine de kendileri bilir.

Düşüncelere dalmışken annemin çığırtkan sesiyle irkildim. "Kereeem! Oğlum değiştirmesene kanalı." Normalde bizim mutfakta ek olarak minik bir televizyonumuz vardı ama antenlerini kıvırmış geçen sefer gelen misafir çocuğu. Oç ya. Onun yüzünden burada belgesele mahkum kaldım.

Abime sinsi bir şekilde sırıttım. Bana aldırmadan o da bağırmaya başladı. "Yok anne değiştirmedim. Duruyor öyle." Yalaan. Kuru iftira. Çarpılmamak için neden söyle bana kappeee. Ona olan sırıtmam kızgın bakışlara dönerken annem beni yormayıp karşılık verdi. Bu kadın konu kendisi olunca çok zeki oluyor. Kime çektiğim açık.

"Öyle mi yavrum? Aç o zaman sesini iyice. Ben burdan dinleyeyim. Merak ettim şimdi. En son İlkay'ı kaçırdıydı at hırsızı kılıklı şey." Kadında ki mantığa bakar mısınız? Bir odadan diğer odaya dizi izleyecek. Radyo mu bu mübarek? Şu belgeseli değiştirsinde Müge Anlı'ya bile razıyım.

Aslı yanlız bir şey söyliyim mi?

Ay rica etti, kıyamam. Söyle iç ses.

Bence annen ayrımcılık yapıyor. Baksana Kerem'e doğru düzgün bağırmadı bile.

Biliyorum canım. Alıştım ben. Anaağ. Ben üvey miyim? Dogru süle!

"Aslıı kızım?"diye seslendi annem sanki düşüncelerimi okurmuş gibi. Hemen bir küçük Emrah, bir Ceylan bakışı attım odanın çıkışına. "Efendim annem?"

Keten PrensesWhere stories live. Discover now