7.İntikam pişmaniye gibidir.

327 50 14
                                    

Canlarım babamın net paketini sırf sizin için gizlice kullanıyorum. O yüzden hani diyorum bi vote bi yorum yapsanız bütün hafta boyunca meraktan ölen beni bi sevindirseniz. Vote ve yorum sınırlaması hiçbir zaman koymadım, koymamda. Sizden tek ricam şu yıldıza bi basıverin. Bende evimde bonzai içmiş gibi dolaşayım. Vote ve yorum yapan herkese çok teşekkür ederim ^_^ Sizi çok seviyorum.

Bu arada bana yorumlarıyla mutluluk veren @Ydream08 e çok teşekkür ediyorum. Bu bölümü ona ithaf ediyorum.

İyi hönkürmeler asfshsf

Bölüm şarkısı: Gülşen- Bangır bangır

Gözlerimi kısarak karşımda ki anormal canlıya baktım. Vicdansız varlık. İnsafsız domuz. Eksik kromozom. Beyin nakli bile işe yaramaz lan buna! Ona doğru bir adım attım.

"Sen ne yaptığının farkında mısın?"dedim burnumdan soluyarak. Sırıtarak başını 'evet' anlamında salladı. Tamam bu soru biraz aptalcaydı. Yani yaptığının farkında olmaması gibi bir imkan yoktu ama kabul edelim çok havalı bir soruydu. Havalı ve aptalca. Haptalca.

Aslı konsantre ol! Mallığın sırası değil.

OK.

"Seni geberticem!"diye bağırdım. Sinirden köpürürken karşıma geçmeyi göze almışsa ölüm fermanını imzalamış demektir. Not: Aslı Ataberk denen okuduğunuz şu garip varlık sinirlendiğinde her şeyi yapabilir.

"Hadi ya! Ne yapıcaksın?"dedi kibirle. 'Ben seni rezil rüsva ettim ama sen ben deyilsin.' diyodu kendince. Hareketleri karşısında gözlerimi devirdim. "Geberticem dedim ya mal!"

Bana inanmazca baktı. Tek kaşını kaldırarak "Nasıl yapıcaksın?"dedi. Cevabım yerde gördüğüm sökülüp atılmış kaldırım taşını almakla olmuştu. Şaka yapmadığımı anlayınca yaslandığı duvardan ayrıldı. Boğazını temizleyip geri geri giderken "Sen ciddi misin?"dedi.

Ona doğru hızla yürümeye başladım. "Siktir!"deyip arkasını döndüğü gibi koşmaya başlayınca arkasından bağırdım. "GEL LAN BURAYA! GEL ÖLDÜRÜCEM SENİ! NAMUSSUZ! YAPILIR MI LAN BU BANA?! GÖT KAFALI MERZİFON EŞEĞİ! KAFATASINDA BEYİN YERİNE PAMUK BULUNDURAN MAHLUK!..."

Sokak boyunca kovalamama rağmen yakalayamayınca pes edip elimde ki taşı yere attım. Tazı gibi koşuyor şerefsiz. Ama ben ona yapacağımı bilirim. Madem o büyük oynuyor, ben de büyük oynarım. O değilde ben okula bir daha nasıl gidicem? Allah'tan arada hafta sonu var. Yapacaklarımı bir düzene ve sıraya koyarım hem. Evet evet.

Eve dönmeye karar verdiğim sırada gözüm Hakan'a ilişti. Hey Allam! Bu çocukta her yerden çıkıyor. La bi git öte. Zaten rezil olmuşum. Yüzüne bakamicem. Ağağağa. Karşı tarafta olduğumdan görmemiş gibi yaparak önden önden gitmeye başladım. Taa ki bir "Aslı." sesini duyana kadar. Yürümemi hızlandırdım. Duymadım tamam mı arkadaşlar?

Peşimden gelip kolumu tuttu. "Hey."dedi. Yüzüne bakmadım. Daha çok tam tersine bakıyordum. Bakacak yüz mü bıraktı elin ibnesi? "Hııı?"dedim. Çok kibarımdır. Tuttuğu kolumu serbest bıraktı ve yürümeye devam ettik. "Boş ver."dedi.

"Hı hı."dedim. Evet. Gördüğünüz gibi egolu bir canlının da utanabilme özelliği varmış. Kızarmasam da çocuğa bakamıyorum mesela. Neden? Çünkü köpeğin biri beni bu duruma soktu.

"Takma ya. Hem sen öyle biri değilsindir zaten. Yani belliydi fotomontaj olduğu. Sonuçta sen vücuduna gayet iyi bakan bir kızs-"

"Off tamam!"diye patladım sonunda. "Konuşma onunla ilgili. Tabii ki de vücuduma gayet iyi bakıyorum. Sorun o değil. Sorun benim montaj yapıldığım kişi. Yaa afedersin de kadın koltuk altında Atatürk Orman Çiftliği'nin demosunu yetiştirmiş. Caps'lenmiş. Gelmişler onunla beni montaj yapmışlar."

Keten PrensesWhere stories live. Discover now