03, tayyip talha sanuç.

5.2K 91 32
                                    

⠀Koyu bir Beşiktaş taraftarıydın ve tesadüf bu ya, en yakın arkadaşın da öyleydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Koyu bir Beşiktaş taraftarıydın ve tesadüf bu ya, en yakın arkadaşın da öyleydi. İlkokul birinci sınıfta karşı karşıya geldiğiniz ilk an birbirinize sorduğunuz ilk soru "Hangi takımlısın?" olmuştu; o günden sonra hiç ayrılmamıştınız zaten.

Üstelik onun senden çok daha şanslı olduğunu düşünürdün çünkü ağabeyi, Talha Sanuç, yeni sezonda resmen Beşiktaş forması terletiyordu.

Beşiktaşlı bir oyuncuya bu derece yakın olmanın hayali bile bambaşkaydı senin için...

Fakat...

Talha'yı "abi" sıfatıyla nitelendirmek hayallerin arasında yoktu.

Ona karşı çok daha farklı hisler besliyordun içinde. Üstelik ondan hoşlanma sebebin giydiği forma, formanın üzerinde taşıdığı arma falan da değildi... Bunlar yalnızca hislerinin boyut atlamasını sağlamıştı, o kadar. Talha'dan hoşlanmaya başladığın dönemde Beşiktaş transferi gündemde dahi bulunmuyordu.

Çocuğa siyah-beyaz çubukluyu giyse de yanıktın giymese de.

İç çektin bunları düşünürken. Hayallerini süsleyen kişi hemen karşında duruyordu ama çıkıp hislerini söylemiyordun. Söyleyemiyordun. Bu durum tadını kaçırmıştı yine. Kollarını göğsünde çarprazlayıp koltuğa biraz daha gömüldün ve diğerlerini izlemeye devam ettin.

"Rakip savunmanın hatası." dedi arkadaşın. En sinir bozucu tavrını takınarak devam etti. "Yoksa sen bu vuruşu yapamazdın Talha Sanuç."

Talha'nın Ümraniye karşısında attığı golü tartışıyorlardı.

Konu abisini sinirlendirmek olunca üstün performans sergiliyordu bu kız, zira normal şartlarda attığı golün tartışmaya açık dahi olmaması gerekirdi. Buram buram yetenek kokan şık bir vuruşla göndermişti topu ağlara.

Talha göz devirip ayağa kalktı.

"Sen anlamazsın." diye yanıtladı kız kardeşini. Birkaç adımla sana ulaştığında hiç beklemeden yanına yerleşti ve kolunu omzuna bıraktı.

"Y/N, futboldan hiç anlamayan bir arkadaşın var." dedi kulağına doğru eğilip. Boştaki elini ise yüzünün önüne dökülen saç tutamlarını ayıklamak için kullanmıştı. Parmak uçları saçlarına temas ettikçe daha da fenalaşıyordun.

Ateşin yükselmişti bir anda.

Aslında tüm bunları keyfin yerine gelsin diye yapıyordu Talha. Az önce senin durgun hâlini fark edince, ki normalde onlar bu tartışmayı gerçekleştiriyorken salonun ortasında bağıra çağıra Beşiktaş marşı söylüyor olurdun, kaşlarını çatmıştı. Derin düşüncelerle meşgul olduğundan bunu görememiştin fakat deli gibi önemsiyordu seni.

Kız arkadaşın sizi öylece bırakıp gitmişti bu esnada. Abisinden hoşlandığını biliyordu, onun için evrendeki en ideal yenge adayı konumundaydın. Sürekli aranızı yapmaya çalışıyordu bu sebepten.

Talha da farkındaydı.

Kardeşinin saçma sapan hareketleri ve senin bu hareketler yüzünden utançtan domates kesildiğin binlerce senaryo hâlâ hatırındaydı. Ne zaman aklına düşsen gülümserken buluyordu kendini.

Arkadaşının salondan çıkışının ardından bir süre daha tepkisiz kaldığın için bu defa parmakları çeneni yakaladı.

Bakışlarınız buluştuğunda dudaklarını ıslattın. Gözleri oraya düştü fakat toparlandı hemen. Ortam öyle garipti ki yerinde kıpırdanıp geri çekilmek istedin lakin sana izin vermedi.

"Ben bilirim bu hâlleri, aşık olmuşsun sen." diye yokladı seni. Gözlerin iri iri olmuştu yeniden. Ona fırsat tanımadın ve hızlı bir hareketle geri kaçtın bu kez.

"Ne? Hayır... Ne aşkı yahu... Yok öyle bir şey."

Sana gülerek karşılık verdi arkasına yaslanırken ve az önceki iddiasını yineledi. "Bilirim bilirim. Biz de yaşadık çünkü... Sen yaşattın."

"Ha?"

Tepkilerini kontrol edemiyordun artık.

Ne demişti o?

Kendince az önceki diyaloğun analinizi yapmaya koyulmuşken Talha senin için işleri basitleştirdi. "Saklamayalım artık." dedi yaslandığı yerden doğrulurken. "...artık 'kız kardeşimin arkadaşı' diye bahsetmeyeyim senden. 'Kız arkadaşım' ideal midir?"

Gözlerini kıstın.

"Sen ciddi misin?"

Bu sırada bir alkış sesi duyuldu salonda. Arkadaşın hemen arkanızda duygusal bir role bürünmüşken eline aldığın yastığı ona doğru fırlatıp tekrar mutfağa kaçmasını sağladın. "Gitsene!" diye bağırmıştın ardından tiz bir sesle.

Tekrar Talha'ya döndüğündeyse yüzleriniz arasında hiç mesafe kalmamış sayılırdı. Yutkunarak gözlerine baktın. Olayın tam olarak nasıl seyrettiğini hâlâ bilmiyordun, rüya görüyor bile olabilirdin hatta. Bu adrenalin bedenine fazlaydı.

Gerçekliğinden emin olmak için karşındakini omuzlarından yakaladın ve hissetmeye çalıştın. Oradaydı.

Bu sırada seni dikkatle izleyen Talha sesli biçimde gülerek başını iki yana salladı.

"Seninle çok işimiz var Y/N... Çok."

ve ilişkiniz böyle garip bir teklifle başlamış bulundu.

Artık hayalini kurduğun adama onu dilediğin zaman öpebilecek kadar yakındın.

***

football players | one shots [OC]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin