football players | one shots [OC]

14, kylian mbappé.

⠀

⠀
Sevgilin dünya üzerindeki en umursamaz insandı.

Fakat konu sen olunca...

Böyle bir adamı kendine nasıl aşık edebildiğin sorusuna henüz cevap bulabilmiş değildin. Senden hoşlanması için çaba da göstermemiştin üstelik. Öyle aniden gelişivermişti. Aşk hayatı tek gecelik ilişkilerden ibaret olan Kylian, sana ilk görüşte vurulmuş ve hislerinin farkına vardıktan sonra da beklemeden açılmıştı. En sevdiğin özelliğiydi bu. Hayatı dolu dolu yaşıyor, yaşatıyordu. Onunlayken zamanın nasıl geçtiğini dahi anlayamıyordun. Seni mutlu etmeyi çok iyi biliyordu. El üstünde tutulduğunu hissediyordun resmen.

Kollarını erkek arkadaşının boynuna dolayıp onu biraz daha yaklaştırdın kendine. Koltuktaydınız. Az önce telefon görüşmesi yaptığı sırada rahat durmadığın için şimdi en güzel şekilde ilgilenecekti seninle. "Seni özledim." diye itiraf ettin. Bir süredir birlikte olmuyordunuz ve bu ikiniz adına da çok şaşırtıcı bir gelişme olarak dikkat çekiyordu. Libidosu tavan bir çift olduğunuzu her bakan anlardı.

Kylian dudaklarını yaladı ve seninkilere kapanıp uzunca öptü. Ayrıldığınızda "Hem de ne biçim..." diyerek seni tamamladıktan sonra boynuna yönelmişti.

İnledin.

"Sahada," dedin ve elini giydiği şortun üzerinden sertliğine götürüp parmaklarının arasında hissettiğin büyüklüğü hafifçe sıktın. "Neden yükselip duruyorsun?"

Sesli sayılabilecek bir kahkaha attı sen öyle sorunca. Elini senin elinin üzerine bırakıp onu daha iyi kavramanı sağladı. "Çünkü evde beni bekleyen çok ateşli bir hatun var... Bilirsin, her adam benim kadar şanslı değil."

Sözleri zehirliydi. Nereden nasıl vuracağını, kalbine nasıl dokunacağını ve dümeni nasıl çevireceğini çok iyi biliyordu. Düzenbaz ve zeki biriydi ama bu özelliklerini seni tavlamak için kullandığında fena hoşuna gidiyordu. Senin için çabalaması, kelimelerini senin için özenle seçmesi güzel hissettiriyordu. Alt dudağını ısırdın.

"Hmm... Anlatsana, ne hayal ediyorsun mesela?"

Yeniden güldü. İri ellerini ince beline sarıp arkaya yaslandı ve seni üzerine çekti. Onu yavaştan okşamaya başlayan parmaklarını ensesine yöneltmek durumunda kalmıştın böylece. Orada ellerini birbirine kenetleyip kalçanı hareket ettirerek altındakiyle oynaştın.

Dudakları boynunu buldu. Kulağının hemen altını gözüne kestirdiğinde sıcak nefesi titremene sebep olmuştu. "Mesela," diyerek az önce sorduğun soruya atıfta bulundu. "O ufacık ellerinle beni her kavrayışında nasıl heyecanlandığını düşünüyorum."

Ateş basıyordu.

Altındakine şımarıkça sürtünüp devam etmesi için ona direktifte bulundun.

"Doyumsuz bebeğim..." Ellerini kalçana indirip etini biraz kabaca sıkarak hareket etmeni sağladı. "Bazen... Özellikle ceza sahasına koşu attığım sırada bacaklarını benim için araladığın geliyor aklıma... Yalvaran bakışların, zirveye ulaştığında kollarımın arasında titreyen bedenin..."