30, ola brynhildsen.

3.6K 60 34
                                    

⠀Birçok ünlü sporcunun diyetisyenliğini yapıyordun

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Birçok ünlü sporcunun diyetisyenliğini yapıyordun. Şimdiye dek sana olan ilgisinden açıkça bahsedenler de olmuştu, seninle flört etmeye çalışanlar da... Fakat aralarından yalnızca biri çekiyordu dikkatini.

Henüz çok da tanınmayan bir isimdi.

Ola Brynhildsen.

Ona çekildiğinin farkına bile varmamıştın ama durum ortadaydı işte. Üstelik karşı tarafın da boş olmadığını hissediyordun. Öyle ki günaşırı gerek iş yerinde gerekse evde ziyaret ediyordu seni. Ona verdiğin listeden bir şeyler çıkarmak veya öğünlerde minicik değişiklikler yapmak istediği için. Her söylediğinin birer bahane olduğunun bilincinde olsan da bu durum hoşuna gittiğinden onunla her seferinde en iyi şekilde ilgileniyordun.

Yine seni klinikte ziyarete geldiği bir gün doğrudan içeri alınmadığı için huysuzdu. Sekreterinin söylediğine göre şu an içeride kendisinin de milli takımdan oyun arkadaşı olan Martin Ødegaard bulunuyordu. Seni paylaşma fikri hiç hoşuna gitmemişti. Yalnızca onunla ilgilenmeni isteyecek kadar bencil birine dönüşmesine sebep olmuştun kısa zamanda.

Orada uzunca bekledikten sonra nihayet odanın kapısı açıldığında Martin'le gülüşerek dışarı çıktınız ve ardından sarıldınız. Sen onu yolcu ederken bekleyen diğer misafirini gördün. Kaşları çatılmıştı. İkisi birbirleriyle kısaca sohbet edip ayrıldıklarında sana döndü ve düz bir sesle konuştu.

"Kahvaltı alternatiflerini arttırmak istiyorum." demişti her zamandakinden daha sert bir tonda. Dudaklarını yaladın.

"Pekala." dedin. "Sorduğun için sağ ol, ben de iyiyim."

Arkandan geleceğini bilerek içeri girip masana ilerledin. Beklediğin gibi olmuştu. Ola küçük bir çocuk gibi seni takip edip odaya girdiğinde ona göstermeden dudak kıvırıp yerine geçtin ve karşındaki koltuğa oturmasını bekledin.

"Bunun için mesaj atabilirdin." dedin sana uzattığı dosyayı eline alırken. "Buraya kadar zahmet etmişsin."

"Yolumun üzereydi." diye geçiştirdi.

"Gittiğin yerlere diyet listeni de mi götürüyorsun?" dedin hemen. Zeki bir kadın olduğunu unutuyordu. Dudakları aralandı ve birkaç saniyelik sessizliğin ardından sahte bir öksürükle yerinde kıpırdandı.

"Arabamdaydı." diye açıklama yaptı ama elbette buna inanmayacaktın. Sen dosyada istediği değişiklik için bilgisayarına döndüğünde o tekrar söz aldı. "Martin'le iyisiniz galiba?"

"Evet." dedin. "Oldukça samimiyiz."

"Neden?"

Ona baktın. "Ne, neden?"

"Neden bu kadar samimisiniz yani?"

Güldün.

"Çünkü verdiğim diyet listelerinden sürekli şikayet etmiyor." diye konuştun az önce sana verdiği dosyayı hafifçe kaldırıp ona gösterirken. Dudak büzdüğünü gördün.

football players | one shots [OC]Where stories live. Discover now