football players | one shots [OC]

18, pedri gonzález.

⠀

⠀
Sevgilinden aldığın bir mesaj sonrası üzerine uygun bir şeyler geçirip ayrıldın evden. Söylediğine göre sana bir sürprizi vardı ve görmek için dışarı çıkman gerekiyordu. Öyle yaptın. Kapının önünde aylardır aşkıyla tutuştuğun son model bir motor görmeyi ise beklemiyordun.

"Pedri..."

Motora ve hemen yanında duran erkek arkadaşına yanaşırken şok içerisindeydin. Bu görüntü aklını başından almıştı adeta. "İnanamıyorum... Gerçek mi bu?" diye heyecanla devam ettiğinde çoktan motora ulaşmış ve tek elini üzerine bırakmıştın.

"Kesinlikle rüyada değilsin."

Pedri'nin sesini duyduğunda hayran bakışlarını motordan çekip doğruldun ve bu defa ona yaklaşıp kollarını boynuna doladın. "Sen gerçekten inanılmazsın!" diye konuştun erkek arkadaşını sıkı sıkı sararken. Böyle bir sürpriz beklemiyordun. Hiç beklemiyordun.

Sevgilinse seni bu denli mutlu edebildiği için keyifliydi. Beline doladığı kollarını serbest bırakıp motorun üzerindeki kasklardan birine yöneldi ve onu alıp sana uzattı.

"Neden bir tur atmıyoruz?" dediğinde gözlerin parlamıştı adeta.

"Ben mi süreceğim?" diye sordun. Kaskı ondan alıp başına geçirirken Pedri de diğerine uzanıp aynı işlemi yaptı.

"Elbette." dedi kendi işi bittiğinde ve kafana geçirdiğin kaskı sabitledikten sonra kendi kaskıyla seninkine hafifçe dokundu. "Geç bakalım."

Kaskın içinde sırıttın. Söylediği gibi motora geçtin ve yerini aldıktan sonra Pedri'nin de arkana yerleşmesini bekledin. Sen motoru çalıştırırken o da ellerini senin kasıkların üzerine götürdü beklemeden. Bunu yapacağını biliyordun. Sana temas etme fırsatı varsa asla kaçırmazdı çünkü. Arkanda rahat bir pozisyon aldığında sertliğini hissederek güldün ve o tarafa bakmaya çalıştın.

"Uslu duramıyorsun, değil mi?" diye sordun.

"Asla." dedi. "Olmazsa olmaz bebeğim."

Bu konu üzerinde daha fazla durmadınız. Motor hareket ettiğinde adeta uçuyor gibiydin çünkü bu gerçekten en büyük tutkularından biriydi. Pedri sana ne verdiğinin farkında mıydı acaba? Nasıl da mutlu olmuştun. Şehrin kalabalık yollarından son süratle geçerken yer yer çığlık atıyor ve arkandaki adamın gülüşlerini işitiyordun.

Bambaşka bir deneyimdi bu. İkiniz için de.

Şehrin dışına ulaştığınızdaysa Tanrı'nın dahi unuttuğu bir yol üzerinde önce yavaşladın, ardından motoru sağa çekip durdun. İkiniz de nefes nefeseydiniz. Kaskını çıkarırken bir kahkaha daha attın. Bu sırada Pedri de motordan inmiş ve kendi kaskından kurtulmuştu. "Neden durdun?" diye sorduğunda ona sırıtarak karşılık verdin. Gözlerinle Pedri'nin vücudunda aşağı inip önündeki şişliğe baktın.