16, cristiano ronaldo.

5.1K 96 55
                                    

⠀Ajanstan ayrıldığında saat bir hayli geçti

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Ajanstan ayrıldığında saat bir hayli geçti. Cristiano Ronaldo'nun yeni reklam filmi için adeta geceni gündüzüne katıyordun. Stajyerlikten henüz terfi almıştın ve sana verilen ilk görevi doğal olarak en iyi şekilde tamamlamak istiyordun. Nike sponsorluğunda çekilen reklamda tek sorun diğer tarafın gönderdiği elemanlardı. Senin yapmak istediklerine sürekli karşı çıktıklarından kendini özgür hissedemiyor; doğal olarak düşüyordun.

Moralinin bozulduğunu Cristiano da fark etmiş olacak ki molalarda birkaç defa yanına gelip fikirlerini beğendiğinden bahsetmişti. Üstelik bunları yalnızca sana söylemekle kalmıyor, diğerleri karşı geldiğinde sana arka çıkarak da yapıyordu.

Ajansın çıkışında güvenlikten bir taksi çağırmasını rica ederek dışarı yürüdün. Bu sırada telefonuna düşen bildirimleri kontrol ediyordun ki yanında bir araç durdu. Taksinin geldiğini düşünerek başını kaldırdığındaysa lüks aracın camı yavaşça aşağı inmiş, diğer taraftaki şoför koltuğunda oturan Ronaldo hafifçe eğilerek görüş alanına girmişti.

"Atla, seni evine bırakayım."

Ellerini kaldırıp hızla iki yana salladın. "Hayır hayır, teşekkür ederim. Taksi az sonra burada olur."

Başını ufaktan sol tarafa yatırdığını gördün cevabına karşılık. "Dünyanın en iyisini kıracaksın yani?"

Dudaklarını aralayıp tam karşılık verecekken işaret parmağını havaya kaldırdı. "İtiraz kabul etmiyorum."

Seni o arabaya bir şekilde bindireceğini bildiğin için karşındaki daha fazla ısrar etmeden koltuğa yerleştin. Taksi şoföründen sağlam bir küfür yiyecektin... "Teşekkür ederim." diye mırıldandın bir kez daha. Bu sırada kemerini bağlamış, başını kaldırıp yanındaki adama baktığında seni dikkatle izlediğini fark etmiştin. Dilin senden izinsiz dudaklarını aralayıp pembeliklerini nemlendirmeye çalıştığında bakışlarının kısacık bir an oraya kaydığını gördün fakat gerçekten kısa sürdüğü için o harekete takılmayacaktın.

Bakışmanız sürüyorken yutkundun.

"Evim biraz uzak." dedin sessizliği dağıtmak amacıyla. "Prado Müzesi'ni biliyor musunuz?"

Sen öyle konuşunca herkesi kendine aşık eden meşhur gülüş eşliğinde kafa sallayıp motoru çalıştırdı. "Biliyorum." dedi araba hareket ederken. "Ayrıca resmi konuşmak zorunda değilsin, bunu söylemiştim."

Cümlesine hitaben kıkırdadığında sana yandan kısa bir bakış attığını gördün.

"Elimde değil."

Bu uyarıyı sana birkaç defa daha yapmıştı ama kendini durduramıyordun. Karşında dünyanın en ünlü futbolcularından biri varken ona nasıl 'sen' diye hitap edebilirdin ki? Üstelik sıradan bir futbolcu da değildi bahsi geçen kişi... Cristiano Ronaldo'dan bahsediyorduk. Real Madrid'in en kıymetlisinden. Aranızdaki 7 yaş farkın da etkisi vardı tabii bu durumda.

football players | one shots [OC]Where stories live. Discover now