13, hakan çalhanoğlu.

4.5K 66 7
                                    

⠀Inter'in şampiyonluğunun ardından kutlamaya davet edilenlerden biriydin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Inter'in şampiyonluğunun ardından kutlamaya davet edilenlerden biriydin. Sezonun iç saha forma tasarımlarının yaratıcısı olduğundan daha önce futbolcularla tanışabilme fırsatı da bulmuştun ancak ilk kez böyle bir etkinlikte yer alacaktın.

Bir hayli heyecanlıydın fakat teknede düzenlenen partinin beklentini karşılayabildiğini söyleyemezdik.

Nicolò Barella ve eşi Federica ile birlikte oldukça iyi vakit geçirmiş olsan da bir süre sonra monotonlaşan sohbete ayak uyduramamaya başlamıştın. Açıkça sıkılıyordun. Onlardan müsaade isteyip kalktın ve teknenin ön tarafına, yoğunluğun daha az olduğu bölüme geçtin.

Ellerini trabzanlara dayayıp gözlerini kapattın. Akdeniz'in tatlı akşam meltemleriyle karşı karşıya kalınca Türkiye özlemin kabarmıştı.

ve sana memleketinden bilmem kaç kilometre uzakta evindeymiş gibi hissettiren bir ses duydun arkadan.

"Büyüleyici, değil mi?"

Sesin sahibi yanına ulaştığında gözlerini çoktan aralamış ona bakıyordun. Hakan Çalhanoğlu ise doğrudan karşınızdaki eşsiz Sicilya manzarasını kesiyordu. Saniyenin onda biri kadar kısa bir süre için bakışlarınız buluştuğunda gülümsediğini gördün.

"Daha önce tanışmıştık." dedi. Manzaraya arkasını döndü ve geriye yaslanıp dikkatini sana verdi. "Kulüpte... Formanı imzalamıştım."

Sohbete Türkçe girmesinin sebebi seni hatırlamış olmasıydı demek ki. Tanıştığınızda Hakan'ın acelesi olduğundan çok konuşamamıştınız ama Türk olduğunu biliyordu. Buralarda ana vatandan birini görmek ona da iyi gelmişti.

Üstelik o kısacık sohbetin ardından seni bir türlü çıkaramamıştı aklından.

Büyülü bir şeydin.

Başını olumlu anlamda sallayarak yanıtladın onu. "Pek konuşamamıştık o gün... Beni hatırladığınıza sevindim."

"Şhh, 'siz' yok. Resmiyeti kaldıralım."

"Hayhay."

Bu konuya açıklık getirdikten sonra tekrar söz aldı.

"Sayende hoş bir formayla çıkıyoruz sahaya..." Durup güldü ve sürdürdü cümlesini. "Her giyişimde sana teşekkür ediyorum."

Sen de güldün.

"O kadar mı seviyorsun?"

"Milli takım formamızdan sonra favorim." dedi bekletmeden. Suratına öyle tatlı bir ifade yerleştirmişti ki bir kez daha kıkırdarken buldun kendini.

"Teşekkür ederim... Milli formanın önüne geçebilecek bir tasarım gelmez zaten."

"Onu da sen tasarlarsan gelir." diye konuştu. Ellerini trabzanlara yaslamıştı senin gibi. Tek farkınız onun manzaraya sırt dönmüş olmasaydı. Sen ise denizi görmene rağmen orayla ilgilenmek yerine yanındaki adamla sohbet etmeyi tercih ediyordun.

İltifatı karşısında mahcup olarak başını eğdin. "Şımartılmaya alışık değilim."

İşin aslı Hakan'ın bu kadar ince biri olduğunu tahmin etmezdin. Futbolcuları yakından takip etmek gibi bir alışkanlığın da yoktu zaten. Yalnızca Türk olduğu için hakkında biraz bilgi sahibiydin.

"Hak ediyorsun." demişti bu kez.

Söyleyecek bir şey bulamayınca dudaklarını birbirine bastırdın. Yanakların yanmaya başlamıştı. Alkolü fazla kaçırmış da değildin aslında, niçin böyle ateş bastığını anlayamıyordun.

Hakan'ın parmakları yüzünün önüne dökülen saçları geriye ittirince iri gözlerle döndün ona. Kaptan ise pembeleşen yanaklarına bakıyordu doğrudan. Sana bir kez daha kalbini eritebilecek bir gülümseme sundu o pozisyonda.

"Daha sık görüşmeliyiz, Y/N... Seni yakından tanımak isterim."

***

football players | one shots [OC]Where stories live. Discover now