football players | one shots [OC]

29, darwin núñez.

⠀
Darwin, bebeğinizi bakıcısına teslim ederken telefonun diğer ucunda dudaklarını birbirine bastırdın. Oğluna son bir öpücük attın beklemeden. Onu bakıcısıyla birlikte uykuya gönderdiğinde Darwin boşalan kucağını fırsat bilmiş ve daha rahat bir pozisyona gelerek kameranın açısına girmişti.

"Bu kızı sevdim." dedin sen de yerinde dikleşip ekrandan biraz uzaklaşırken. Bakıcınızdan bahsediyordun. "Ona iyi bakıyor."

Genç yaşta anne olmuştun. Bebeğini görüntülü konuşmalar aracılığıyla görmeyi elbette pek sevmiyordun fakat yaklaşık üç haftadır babasında kalıyordu ve sen de onunla yüz yüze görüşmeye pek heves etmediğinden ziyarete gitmiyordun. Oysa aranızda pek mesafe de yoktu. Oğlunu özlediğinde yarım saatlik bir araba yolculuğu yapman yeterdi. Kapısında beliriverirdin. Darwin seni başıyla onayladığında aynı fikirde olmanız gülümsetmişti.

"Yarın onu alacağım." diye tekrar konuştun. "Sen evde olur musun?"

Dudak büzdü ve yeni yeni çıkan sakallarını sıvazladı.

"Bu gece uçağım var. Deplasmanda oynayacağız."

Kafa salladın. Bu, evde olmayacağı anlamına geliyordu. Gidip oğlunu alırken onu görmek zorunda kalmayacaktın. "Pekala." dedin yerinde kıpırdanıp. "Görüşürüz öyleyse. Ben Anastasia ile konuşurum yarın."

Telefonu kapatmak üzereyken "Dur!" diye seslendi. Kaşlarını kaldırıp duraksadın.

"Şans dilemeyecek misin?"

Güldün.

"Liverpool'u desteklemediğimi biliyorsun, Nuni."

Eh, onunla birlikte olduğunuz zamanlarda bile sevgilini desteklemek için bir defa Liverpool forması giymiş değildin. Elbette kazanmalarını istemiyordun ama Darwin'in yüzü düşmüştü kurduğun cümle sonrası. Dudaklarını ıslatıp ekrana yaklaştın.

"Peki peki, bol şans... Umarım bol gollü bir galibiyet yaşarsınız."

Gülümsedi. Ona hâlâ dayanamıyordun. Senin bu anaç tarafından yararlandığı çok oluyordu. İlişkinizi bitirmiş olsanız da çocuk için hâlâ iletişimdeydiniz ama Darwin kiminle takılırsa takılsın aklında hep sen vardın. Birliktelikleri senin yüzünden kısa sürüyordu ve hatta çoğu tek geceden ibaretti. Zamanında senden ayrıldığı için çok pişmansa da bunu hiç söylememişti. Senin anlamanı diliyordu lakin asla renk vermiyordun.

Eh, senden ayrılırken kalbini kırmış sayılırdı çünkü. Ona karşı hissettiğin tüm güzel duygulardan arınmaya çalışman bu yüzdendi. Bir kez daha aynı acıları çekemezdin.

"Y/N," dedi sen başarılar diledikten sonra. "Seni özlüyorum."

Ani itirafı bir süre sessiz kalmanıza sebep olmuştu. Bunu gerçekten beklemiyordun. İtirafın altında duygusal bir şeyler aramamaya çalışarak gözlerini kıstın ve kıkırdadın. "Hâlâ yalancı bir adamsın." diye konuştun orada. Omuz silkti.