football players | one shots [OC]

17, mason mount.

⠀

⠀
Kapının çaldığını duyduğunda gözlerini zor da olsa araladın. Uzandığın koltuktan kalkmaya çalıştın ama öyle halsizdin ki ayağa kalkman bile uzun zaman almıştı. Üzerindeki yumuşak battaniyeye biraz daha bürünüp yola düştüğünde zil üçüncü kez çalmaya başlamıştı ve hatta eş zamanlı olarak kapıya da birkaç darbe inmişti. Nihayet oraya ulaştığındaysa dışarıda sevgilini bulmuştun.

"Y/N!" dedi, nefes nefese. "Neredesin sen?"

Güçsüz bakışlarını ve sarındığın battaniyeyi fark ettiğinde çatık kaşlarının normal hâline dönmesi uzun sürmemişti. Araladığın kapıyı tamamen iteleyip bir adımla içeri geçti ve omuzlarından yakaladı seni. "Hasta mısın?" diye sorduğunda bitkin bir hâlde başını sallayıp alnını onun göğsüne yasladın.

Güvenli kollardaydın.

"Çok üşüyorum." diye yanıtladın onu. Mason ise ne yapacağını bilemez bir durumdaydı. Dakikalar önce sana ulaşamadığı için endişeliydi. Şimdi seni bulmuştu, rahatlaması gerekirdi fakat onu çok da iyi bir hâlde karşılamadığın için artık daha kaygılıydı. Kollarını battaniyenin üzerinden bedenine sardı ve seni tek hamlede kucağına alıp içeri yöneldi. Bu sırada kapıyı da ayağıyla iteleyip kapanmasını sağlamıştı.

Bedenini koltuğa bıraktığında ilk işi dudaklarını alnına bastırmak oldu. Ateşin olduğunu fark ettiği gibi battaniyeyi çekip almıştı üzerinden. Ona doğru atılmak istedin ama tek yapabildiğin kolunu birkaç cm kaldırabilmek olmuştu.

Berbat hissediyordun.

"Üşüyorum Mason." diye yinelediğinde erkek arkadaşın başını olumsuz anlamda iki yana salladı.

"Biliyorum... İyi olacaksın."

Seni bir kez daha bir bebekmişsin gibi kucağına alıp yatak odandaki banyoya yöneldi. Bedenini duşa bıraktığında üzerindeki kıyafetleri çıkarmak istemişti fakat gerçekten üşüdüğün için ona karşı gelmeye çalışıyordun. Bırakmadı. Yalnızca iç çamaşırlarınla kaldığında hiç beklemeden suyu açtı ve bir çığlık atarak Mason'a yapıştın.

Kendi tişörtünden ne ara kurtulmuştu?

Seninle birlikte duşa giren erkek arkadaşının çıplak bedenine sarılmaya çalıştın çünkü su sıcaklığı ılık olsa da sanki akıp gelirken buza dönüyordu. Orada bu işkencenin bitmesini beklediğin kısa bir aranın ardından su kesildiğinde Mason da ellerin arasından kayıp gitmişti. Saniyeler sonra tenine bir havlunun değdini hissettin. Mason vücudunu dikkatle sarıp seni tekrar kucağına aldığında itiraf edelim ki daha iyi hissediyordun.

"Seni öldüreceğim." dedin yine de güçsüz sesinle. Gülmekle yetindi. Sevgilisini bir kez daha yatağa oturttu ve doğrulup bir başka havlu getirdi. Onunla saçlarını sararken doğrudan suratını izliyordun.