31, joaquín correa.

5.2K 104 39
                                    

⠀Son bir saattir asla kesilmeyen gürültü başını ağrıtmaya başlamıştı artık

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Son bir saattir asla kesilmeyen gürültü başını ağrıtmaya başlamıştı artık. Yan eve birilerinin taşındığını biliyordun ama inşaat işleriyle bu kadar uğraşacaklarını tahmin edemezdin. Bir süre önce üniversiteyi okumak için bu şehre gelmiş, çocukluğunu geçirdiğin evde yalnız yaşamaya başlamıştın. Ailen farklı bir şehirde olduğu için iki katlı müstakil evlerin sıralandığı bu semtte şehrin karmaşasından uzak huzurlu bir hayat sürüyordun.

Yan komşun keyfine mani olamazdı.

Olmamalıydı.

Yaz sıcakları yüzünden altındaki kısa şort ve geniş tişörtünle evden ayrıldın. Yan evin önüne geldiğinde bahçe kapısını biraz çekinerek iteledin ve içeri adımladın. Çocukken sık sık uğradığın bu ev şimdi tamamen yabancı geliyordu sana. Oysa bu bahçede de güzel anılar biriktirmiştin.

"Merhaba?" diye seslendin bahçenin ortasındaki taşlardan yapma yolda yürürken. Gürültü hâlâ devam ediyordu. Birileri çekiç-çivi ikilisini çok seviyor olmalıydı çünkü şu sese bu kadar uzun süre katlanabilmek başka türlü mümkün değildi. Seslendiğinde karşılık alamadığın için bahçenin yan tarafına yürüdün ve arka tarafa geçmek üzere hareketlendin fakat tam da o sıra bir köpek havladı ardından. En büyük korkularındandı. Çığlığı basıp koşmaya başladın ve evin arkasına dönmek üzereyken bir şeye çarptın.

Komşuna.

Yükselen adrenalin hormonun yüzünden kalbin yerinden çıkacak gibi attığından neler döndüğünü idrak etmen birkaç saniye sürmüştü. Güçlü kollar seni yerden havalandırıp diğer tarafa çevirdiğinde köpeğin hâlâ havlıyor olduğunu işitiyordun.

"Loki, Thor! Tamam oğlum..."

Güzel.

İki köpek.

Ne zaman kapattığını bilmediğin gözlerini aralayıp onlara baktın ve komşuna biraz daha sokuldun. Onu bir duvar gibi kullanıyordun seni saklaması için. Adam köpekleri sakinleştirmeye çalışırken derin bir nefes aldın.

"Lütfen gönder onları." diye konuştun titreyen sesinle. İşaret parmağını köpeklere doğrultmuştun. Önündeki adamın gülüşünü duydun öyle söyleyince.

"Sakin ol." dedi bu defa sana yönelip. "Tanıyamadıkları için böyle tepki veriyorlar."

Köpekler artık daha sakin sayılırdı. Adam yere çöküp onlarla biraz oyalandı ve az sonra yanınızdan uzaklaştıklarında sana döndü. "Su ister misin?" diye sordu senin resmen renk değiştirdiğini fark ettiğinde. Başını salladın. Seni yönlendirip arka bahçedeki oturaklardan birine götürdü ve az sonra elinde bir şişeyle tekrar karşında belirdi. Kapağı açıp onu sana uzattığında teşekkür ederek aldın.

Suyu içtikten sonra daha rahatlamış hissediyordun. Bu sırada karşındakini inceleme fırsatı da yakalamıştın. Üzerinde bir boyacı tulumu vardı ve omzundaki askıların tek tarafı düşmüş görünüyordu. İçine bir şey giymediği için kasları ve dövmeleri de ortada sayılırdı. Başına geçirdiği şapkayı az önce sana su vermek üzere hareketlendiğinde çıkarıp atmıştı. Terli olduğunu anlayabiliyordun. Tek eline muhtemelen çalışırken eldiven takmıştı ve az ileride bir şeyler inşa ettiğini fark etmek güç değildi. Durduğu yerin hemen arkası tamamen inşaat malzameleriyle doluydu. Tahtalar, farklı boyutta çiviler, çekiç ve türevleri... Senin oraya baktığını görünce açıklama yapma gereği hissetti.

football players | one shots [OC]Where stories live. Discover now