11- Gözyaşı

20.9K 1.2K 173
                                    

Yavaşça yatağa yattım. Nedenini bilmiyordum ama konakta ben ve hizmetliler dışında kimse yoktu. Ağrım artık gitmişti. Ne karın ağrım vardı ne de baş ağrım.

Azad Ağa ise beni konağa bırakmış, gitmişti. Bu kadar yardım etmesi bile gözlerimi doldururken, ailemin öğreneceği gelmişti.

Ne yapmalıydım, nasıl davranmalıydım bilmiyordum. Burası benim evim ya da konağım değildi. Buraya göre yaşamam gerekirdi.

Kapının yavaşça açılmasıyla kapıya doğru döndüm. Azad sessizce girmişti. Sanırım uyuduğumu düşünüyordu.

"Neden bu kadar çabuk uyandın? Dinlenmen gerek." Dedi sertçe. Üstündeki gömlekte yer yer kan vardı.

"Üstün... kan" dedim korkarak.

"Evet insan öldürdüm." Dedi gülerek. Şaka mıydı bu?

"Henek."

(Şaka) deyip güldü. Çok komikti zaten.

"Ne yaptın o zaman?" Dedim kaşlarımı çatarak.

"êşa te heye?" Dedi yatağa otururken.

(Ağrın var mı?)

"Hayır yok." Dedim olayı uzatmadan. Kafasını peki anlamında sallayarak yataktan kalktı ve banyoya doğru ilerledi. Sanırım yarım kalan iş yapılacaktı.

"Mala te li kûderê ye?" Diye Kürtçe soru sordum.

(Ailen nerede?)

"Niha malbata te heye" dedi banyonun kapısını açıp girerken. Çok konuşmuştum sanırım.

(Onlar artık seninde ailen.) Dedi sesini duyurmak için bağırırken.

Cevabını alamamıştım ama onun yerine saçma bir cevap almıştım. Buraya nasıl alışabileceğimi bilmiyordum.

Birkaç dakika sonra belinde havlusuyla banyodan çıktı. Bu adam hep böyle mi çıkacaktı?

"Yedin bitirdin." Dedi aynadan kendine bakarken. Aynadaki yüzüne baktım.

"Sana bakmıyordum bir şey düşünüyordum." Dedim kendimi haklı çıkarmaya çalışarak.

"Sende de ne çene varmış. Ama şükürler olsun. Ablanla değilim. Ondaki çene ömürlük öldürür." Dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Ablam hakkında doğru konuş." Dedim. Sırıttı ve bana döndü.

"Ne ablaymış be." Gülerek dediği şeye sadece çatık kaşlarımla bakıyordum.

Giyinmeden sadece öyle duruyor ve bana bakıyordu. Hasta olabilirdi.

"Giyinmek nedir bilmez misin?" Dediğimde tekrar sırıttı. Herkesin Azad ağa hakkında dediği şeyler arasında somurttuğu vardı. Ama bu adam sürekli sırıtıyordu.

"Ne oldu? Azdın mı?" Dedi gülerken. Yüzüme gelen utanma duygusu ile ellerimi yüzüme koydum. Ahlaksız herif!

"Tüm ağalar böyle mi oluyor?" Dediklerim anlaşılmıyordu.

"Nasıl?" Dibimden gelen sesle korkup yüzümü açtım. Ne ara yanıma gelipte oturmuştu bilmiyordum.

"Ş..şey işte" dedim korktuğum için kekelerken. Ani şeylerden korkup kekelerdim.

"Senin gibi ahlaksız." Dedim omzuna vururken. Bileğimi tuttu. Elini bileğime doladı. Ne yapıyordu?

"Ne kadar ince bileğin var. Kadın eli gibi." Dediğinde yüzüm düştü.

Herkes böyle diyordu.

"Güzelliğinde öyle." Dedi yüzüme bakıp. Başımı indirdim.

"Kadına benziyorsun." Dediğinde içimde bir şeyler parçalandı. Benim aleyhime değildi belki ama kalbim parçalanmıştı. Ben bir kadın değildim. Diğerlerine göre erkekte değildim.

Gözümden bir yaş düşerken hemen elimle sildim.

"Kötü bir şey mi dedim?" Diyerek kafamı kaldırdı. Ne diyebilirdim ki?

"Yok hayır." Dedim ve elini çekerek tekrardan yatağa uzandım.

"Çok çabuk kırılıyorsun." Dedi bana bakarken. Ne yaptığını anlayamıyordum. Bir iyiydi bir kötü.

Hiçbir şey demeden gözlerimi yumdum.

ERKEK GELİN - GAY - MPREG Where stories live. Discover now