Yorum !! ♡♡♡
~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○~°○
"Korktuk inmiyorsun diye." Dedi baba Azad'a. Azad ıslak saçlarını elleyip sandalyeye oturmuştu.
"Uyanamadım." Dediydi Azad. Hayır benden önce uyanmıştı. Yalancıydı.
"Susun da yemek yiyelim." Dedi anne kızarak. Anne tüm ailenin moralini bozmakla görevliydi.
"Muhabbet etmekte ayıp oldu." Dedi baba gülerken. Sanırım Azad bu özelliğini babasından almıştı. Yemeğimi sessizce yerken annenin bakışlarını üstümde hissediyordum. Çatalımı yavaşça bıraktım.
"Oğlum tuzu versene." Dedi baba. Yanımdaki tuza uzanıp babsya verecekken anne koluma çarptı. Elimden masaya düşen ve kırılan tuzluğa korkuyla baktım.
"Dikkat etsene beceriksiz!" Diye bağıran kadınla yüzümü ekşittim.
"Ne yapıyorsun be kadın? Niye çocuğun koluna vuruyorsun?" Dedi baba. Boğazımdaki yumruya engel olmaya çalıştım.
"Oğlum bir şey oldu mu?" Dedi baba. Kafamı olumsuz şekilde salladım. Herkes yemeğe devam ederken yumrudan dolayı bir şey yememiştim.
"Baba biz kalkıyoruz." Dedi Azad. Şaşkınca ona baktım. Kiminle?
"Nereye?" Dedi baba şaşırarak. Evet nereye?
"Çarşıya." Dedi. Ağzını tekrardan açtı.
"Ferzan ile." Dedi. Annesine baktığımda somurtarak Azad'a bakıyordu.
"Ben de geleceğim." Dedi anne. Azad'a baktığımda o da bana baktı.
"Onlar tek gitsinler. Alacakları şeyler vardır. Hatta bak oğul. Gidin 1 ay tatil yapın. Siz evlisiniz. Rahat olun." Babaya baktım. Gözlerim dolmuştu yine.
"Teşekkürler baba." Dedim sesim kısılırken.
"Hadi kalkın gidin ne alacaksanız alın." Dedi baba. Sofradan kalktım ve ellerimi yıkamak için lavaboya gittim. Ellerimi yıkarken içeri Azad girdi.
"Keşke bir çalsaydın." Dedim sessizce. Sırıttı.
"Dün her yerini gördüm. Ne bu utangaçlık?" Dedi gülerek. Ona çatık kaşlarla baktım. Her yerde söylemesi mi gerekiyordu?
"Sus." Dedim sinirle.
"Sen nasıl istersen." Dedi sırıtarak. Yüzüme yaklaştığında şaşkınca ona bakıyordum. Öpecek miydi?
"Ellerini kurula. Üşümesin ellerin." Dedi ve arkamdaki havluya ellerini sildi. Ne düşünmüştüm ulan ben?
"Hadi yukarıya çıkalım giyinelim." Dedi beni beklerken. Bir dakika benim kıyafetlerim yoktu ki?
"Kıyafetlerim yok." Dedim. Kaldırılan sofraya baktığımda yukarıya çıkıyorduk.
"Alırız." Dedi. Tamam şeklinde kafamı salladım ve odaya girdik. Gardırobu açtı ve içinden kıyafet seçti. Soyunurken ona bakmamak için arkamı döndüm.
"Gidecek miyiz?" Diye sordum.
"Nereye?" Dedi sakince.
"Balayına." Dediğimde gülme sesi işittim. Ne gülüyordu?
"Tabii ki. Yoksa istemiyor musun? Senin iznin olmadan bir şey yapmam. Öyle fantezim yok." Dedi. Onu sormuyordum ama neyse.
"Yok. İstiyorum. O yüzden sordum." Dedim ona döndüğümde. Giyinmeyi bitirmiş bu sefer bana seçiyordu. Seçtiklerini yatağa atarken baktım. İyi bari güzel seçimi vardı.
"Teşekkürler." Dedim ve kıyafetleri alarak banyoya ilerledim.
"Gitme." Dedi aynada saçlarını düzeltirken. Onun bile kendisini duyamayacağı sesi ben duymuştum.
"Neden?" Dediğimde aynadan bana baktı.
"Ne?" Dedi sanki bir şey söylememiş gibi.
"Bir şey demedim. Git giyin." Dediğinde gülümsedim ve banyonun kapısını açıp girdim.
Kıyafetlerimi hızla giyindim ve çıktım. Odada hâlâ beni beklerken çıktığımı görünce rahatlamıştı.
"Güzel." Dedi duyabileceğim bir sesle.
"Yani kıyafetler." Dedi kendini haklı çıkarmaya çalışırken.
"Aksini söylemedim sakin ol." Dedim gülerken. Bakışları gülen dudakları kaymıştı. Ne düşünüyordu bu adam?
"Hadi çıkalım." Dedi bir kez daha. Koluma girdi ve odadan çıktık.
